AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Adana’da partisinin Çukurova İlçe Başkanlığının depremler nedeniyle tedbiren boşaltılan binasına pompalı tüfekle yapılan saldırıya ilişkin, “Bu tür saldırıların aslında Türkiye demokrasisine yapılan açık ve aleni bir saldırı olduğunu görmemiz lazım.” dedi.
Huzurevleri Mahallesi Turgut Özal Bulvarı’nda saldırının yaşandığı ilçe başkanlığı binasının önüne gelen Kurtulmuş, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ay’dan bilgi aldı.
Kurtulmuş, partililerle görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, kötü ve ürkütücü bir olayla karşılaştıklarını söyledi.
Saldırganın, parti ambleminin olduğu camlara 14 el bilerek ateş ettiğini belirten Kurtulmuş, “Allah’a çok şükür içeride kimsenin olmaması, çevrede kimseye isabet etmemesi dolayısıyla bir can kaybı ya da yaralanma olmadı. Bina son derece işlek bir caddede. Oradan geçen vatandaşlarımıza, o saatte arkadaşlarımız binada olsalardı onlara zarar gelebilirdi.” diye konuştu.
Partililere “geçmiş olsun” dileklerini ileten Kurtulmuş, “Seçim arifesinde, seçim kampanyasının hızla sona doğru yaklaştığı bugünlerde böylesine bir saldırının olması düşündürücüdür. Fevkalade dikkat etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Birtakım provokatörlerin Türkiye’de hem seçime gölge düşürmek hem de toplumsal kamplaşmayı artırmak ya da kışkırtmak için birtakım provokasyonlar yapması ihtimalinin olduğunu gösteriyor bu olay.” değerlendirmesinde bulundu.
Numan Kurtulmuş, zanlının yakalandığını, emniyetteki işlemlerinin sürdüğünü hatırlatarak olayın bütün boyutlarıyla ortaya çıkarılmasını temenni ettiklerini dile getirdi.
Saldırıyı kınayan Kurtulmuş, “Ümit ederiz ki arkasında başka bir şey yoktur. Ama arkasında ne varsa, sadece silahı sıkan, burada bu ateşlemeyi yapan kişi değil bunun arkasında kimler varsa bunların da kamuoyunun önüne çıkarılması güvenlik güçlerimizin sorumluluğudur ve bu konuda da çok titiz bir çalışma yürütülmektedir.” ifadesini kullandı.
“Seçim güvenliği sonuna kadar sağlanacak”
Kurtulmuş bu tür saldırıların demokrasiyi hedef aldığını dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Bunun sadece bir siyasi partinin binasına yapılmış bir saldırı olmadığının da altını çizmek isterim. Bu tür saldırıların aslında Türkiye demokrasisine yapılan açık ve aleni bir saldırı olduğunu görmemiz lazım. Bütün siyasetçiler olarak ötekileştirici dili kullanmadan, bu tür saldırıların arkasında başka niyetler, hesaplar görmeden açıkça ortaya koymamız gereken husus bu Türk demokrasisine yapılan aleni bir saldırıdır, hangi partiye yapılırsa yapılsın siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak ya da siyaseti ötekileştirmek için yapılmış bir saldırı olduğu açıktır.”
Bazı kişilerin, bu tür saldırılarla seçime gölge düşürmek, seçim güvenliğini tartışma konusu yapmak isteyebileceğine işaret eden Kurtulmuş şöyle dedi:
“Türkiye’de çok şükür artık en iyi yaptığımız işlerden birisi seçimdir. Türkiye’de bu seçim döneminde de Allah’ın izniyle seçim güvenliği sonuna kadar sağlanarak sadece kampanya sırasında değil sandıkların oy vermenin başlamasından açıldığı ana kadar ve ondan sonrasında da güvenlik tam manasıyla sağlanacaktır. Bu tür tartışmalar, çatışmalar, saldırılar seçim güvenliğine gölge düşürmek amacına matuf olabilir. Vatandaşlarımız rahat olsun. Türkiye huzur, esenlik, güvenlik içerisinde bir seçim kampanyası yürütecek. Demokratik standartları son derece yüksek bir seçim kampanyası sonucu vatandaşlarımızın özgür iradesi sandığa yansıyacak. Açık, şeffaf bir şekilde sandıklardaki oyların sayımı gerçekleşecek ve Türkiye inşallah 14 Mayıs’ta, bu tarihi seçimde Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ı milletimizin oylarıyla, iradesiyle yeniden cumhurbaşkanı seçecek.”
“Kurşunun, silahın, bombanın olduğu yerde demokrasi olmaz”
Seçimde sadece sandıkların değil, Türkiye Yüzyılı’nın kapılarının da açılacağını dile getiren Kurtulmuş şunları kaydetti:
“AK Parti olarak başından beri tutumumuz bellidir. Kurşunun, silahın, bombanın olduğu yerde demokrasi olmaz. Demokrasinin en büyük düşmanı, sözü, fikri olmayanların başvurduğu yöntem kabalıktır, zorbalıktır, silahtır, bombadır. Dolayısıyla demokrasiyi bütün standartlarıyla Türkiye’de yerleştirme iddiasında olan ve demokrasinin kökleşmesi için büyük bedeller ödeyerek bugüne kadar gelmiş olan bir siyasi parti, hareket olarak demokrasinin yüksek standartlı hale getirilmesi için sonuna kadar mücadele ediyoruz, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu tür demokrasi düşmanı birtakım gelişmelere, kişilere de müsaade etmeyeceğiz. Yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’de beşeri planda milletin üstünde söz, kuvvet ve karar sahibi hiçbir gücün olmadığına inanıyoruz. Yani iki kişi kurşun sıkacak, demokrasiyi rotasından çıkarmak isteyecek diye bu tür şeyleri asla bu aziz millet prim vermez. İnşallah 14 Mayıs Türkiye’de yeni bir demokrasi bayramı olur. Millet sandıklarda ‘Yeter söz de karar da gelecek de milletindir.’ diyerek Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını sonuna kadar açar.”