Harris, geçen hafta DSÖ’nün yayılmasını “uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu” olarak ilan etmesi ve küresel mercek altında olan M çiçeği virüsüne ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Virüsün hızla yayılmaya başlamasının dünyanın gündemine oturduğunu kaydeden Harris, M çiçeği virüsünün “Klad 1 ve Klad 2” olmak üzere iki genetik türünün olduğunu kaydetti.
Harris, geçen yıl ortaya çıkan virüsün yeni türü “Klad 1b” ile ilgili endişelerini dile getirirken, “Bu endişelendiğimiz tür çünkü çok hızlı bulaşıyor ve özellikle çocuklar arasında oldukça yüksek bir ölüm oranına sahip. Esas endişelendiğimiz durum çok hızlı yayılması. Bu yıl, 2023’ün tamamında görülenden daha fazla vaka tespit edildi. Çok hızlı yayılan virüs diğer ülkelere de sıçradı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde artan M çiçeği vakaları, daha önce hiç vaka bildirmemiş Burundi, Ruanda, Uganda ve Kenya’ya da sıçradı.” diye konuştu.
M çiçeği virüsünün yeni türü olan Klad 1b dolayısıyla hastalıkla ilgili daha yüksek ölüm oranlarının görüldüğünü bildiren Harris, “(Ölüm oranı) Yaklaşık yüzde 3 ve küçük çocuklar gibi gerçekten savunmasız gruplarda bundan daha yüksek. Özellikle küçük çocuklar üzerindeki etkilerinden endişe ediyoruz. Çatışmalar nedeniyle yerinden edilmiş insanlar arasında da hızla yayılıyor. Bağışıklık sistemleri yetersiz beslenmeden muzdarip olduğu için çok güçlü olmayan bu insanlar çok tehlikeli durumda.” dedi.
Harris, çiçek hastalığı ve HIV enfeksiyonuna yakalanmış bireylerin M çiçeği virüsünü daha ağır geçirebilme olasılığına işaret ederken, bu kişilerin ölüm riskinin daha fazla olduğunu söyledi.
M çiçeği virüsü için belirli bir tedavi olmadığını kaydeden Harris, virüsü yenebilecek bir antiviral ilacın olmadığını ancak semptomatik tedavinin etkili olduğunu söyledi.
Harris, hastalığa yakalananların ciltlerinde döküntüler olduğuna değinirken, başka enfeksiyon kapmasını önlemek için kişilerin tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi.
M çiçeği virüsü bulaşanların ateşlerinin çıkacağını hatırlatan Harris, ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyacağını belirterek hastaların tıbbi tedavi almalarının ve bu süreçte kendilerini izole edebilmelerinin çok önemli olduğunu vurguladı.
“M çiçeği virüsü nedeniyle bir kapanmaya ihtiyaç yok”
Harris, çiçek hastalığı için geliştirilen aşıların M çiçeğine karşı etkili olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
“M çiçeği virüsüne sahip olduğu bilinen biriyle temas kuranlara, bu temastan sonraki 4 gün içinde bu aşıları olması önerilir. Aşılanması gereken bir diğer grup da salgının olduğu bölgedeki sağlık çalışanlarıdır. Ayrıca daha büyük risk altında olanlardır. (M çiçeği virüsü için) Kitlesel aşılama önerilmiyor. Bu çok önemli. Virüsün bulaştığı yerlerde hedefli aşılama yapılması gerekiyor. Şu anda zor olan, sınırlı olan aşıyı tedarik etmek ve onları salgının olduğu yere ulaştırmak. Aşı stokları konusunda Kuzey Avrupa, ABD ve Japonya iyi kaynaklara sahip. Bu yüzden şu anda stokları olan ülkelerle ve üreticilerle üretimi artırmak, ayrıca bu stokları ihtiyaç duyulan yere ulaştırmak için çok yakın bir şekilde çalışıyoruz. Bu aktif bir virüs. Kimin hasta olduğunu bildiğiniz, iyi bir temas ve izolasyon önlemleri takibi yaptığınız sürece oldukça kolay bir şekilde durdurulabilir. Yani (salgın nedeniyle) bir kapanmaya ihtiyaç yok. İhtiyaç olan şey, tam olarak kimin hasta olduğunu bilmeniz için çok iyi bir gözetim. İyi laboratuvar teşhislerine ihtiyacınız var, böylece kimin hasta olduğunu ve virüsün nerede olduğunu ve değişip değişmediğini takip edebilirsiniz.”
M çiçeği virüsünün durumunu takip için iyi laboratuvar teşhislerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Harris, toplumların da bu hastalıkla mücadeleye katılımının önemine işaret etti.
Harris, aşılamanın yanı sıra “basit halk sağlığı önlemleri”ne dikkati çekerek hasta ve temaslıların takip edilmesi halinde, virüsün yavaş yavaş bitirilebileceğini söyledi.
“M çiçeği virüsünün dünyaya yayılmasını ve bir pandemiye dönüşmesini istemiyoruz
M çiçeğiyle ilgili insanların “yeni bir Kovid-19 gibi süreç başlayabilir mi?” diye tedirgin olduğunu belirten Harris, şunları kaydetti:
“İnsanların Kovid-19 gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek endişelenmelerine gerek yok. Bu çok farklı bir virüs, farklı şekilde yayılıyor. Kovid-19 hava yoluyla bulaşıyor. M çiçeği ise esasen çok yakın fiziksel temas yoluyla yayılıyor. Bu yüzden fiziksel temasla ilgili yapılan her şeyi durdurmak, aslında hava yoluyla yayılan bir şeyi durdurmaktan daha kolay. Çünkü bu büyük bir kalabalığa yayılabilir. Bu birçok toplumun karantinaya girmesinin nedenlerinden biriydi çünkü yapacak şeyleri tükeniyordu. Bu yüzden maske takmak çok önemliydi. Ancak M çiçeği virüsünün dünyaya yayılmasını ve bir pandemiye dönüşmesini istemiyoruz. Çünkü yine sağlık sistemleri üzerinde baskı oluşturacaktır. M çiçeği virüsü, bir pandemiyi önlemek için uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak ilan edildi.”
Pakistan ve İsveç’in M çiçeği vakalarını bildirdiğini belirten Harris, bu iki ülkenin de vakaları tespit ederek hızlı bir şekilde bildirmelerinin önemine işaret etti.
Harris, ülkelerin M çiçeği virüsüyle ilgili durumu ve vakaları raporlarında “şeffaf olmalarının” bu alandaki mücadeleye katkı sağlayacağını söyledi.
M çiçeği virüsü nedir?
DSÖ’ye göre, M çiçeği virüsü, Poxviridae adlı virüs ailesine ve Orthopoxvirus cinsine ait “maymun çiçeği” virüsünün neden olduğu viral bir hastalık.
Hastalığın yaygın belirtileri arasında yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklar yer alıyor.
M çiçeği virüsü fare ve sincap gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor.
Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve benzeri eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas etmek en önemli bulaş nedenleri arasında yer alıyor.
“M çiçeği virüsü yeni Kovid-19 değil”
Kluge ve DSÖ Sözcüsü Tarik Jasarevic, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
M çiçeği virüsünün, Doğu ve Orta Afrika’da devam eden salgında görülen türünün Klad 1, Avrupa’da 2022’den bu yana görülen vakalardaki türünün ise Klad 2 olduğunu belirten Kluge, Klad 1 ile ilgili daha fazla bilgi edinmeleri gerektiğini söyledi.
Kluge, “M çiçeği virüsü yeni Kovid-19 değil.” ifadesini kullandı.
M çiçeği virüsünün temasla bulaştığının bilindiğini aktaran Kluge, virüsü nasıl kontrol edeceklerini bildiklerini, Avrupa’da bu virüsün bulaşmasını tamamen önlemek için gerekli adımları attıklarını kaydetti.
Kluge, Avrupa’da M çiçeğinin Klade 2 türüne ait her ay yaklaşık 100 vakaya rastladıklarını belirtirken, “Şu anda Klade 1 türünün neden olduğu teyakkuz hali, Avrupa’nın Klade 2’ye yeniden odaklanmasına fırsat veriyor. M çiçeği virüsünün gözetiminin ve vaka teşhisini güçlendirmeliyiz. Seyahat edenler dahil herkese korkuya, damgalamaya ve ayrımcılığa sebep olmadan, bilimsel temele dayalı kamu sağlığı tavsiyeleri sunulmalı. Stratejik risk değerlendirmelerine dayanarak ihtiyaç duyanlara aşı ve antiviral ilaç temin edilmeli.” dedi.
Virüsle mücadelede dayanışma içerisinde olunması gerektiğine vurgu yapan Kluge, bunun üstesinden gelmenin, Avrupa ve dünya için kritik bir sınav olacağının altını çizdi.
Kluge, 2022’den bu yana virüsün Klade 2 türüyle mücadele ettiklerini ve şu anda sadece İsveç’te Klade 1b türüne ait bir vakaya rastlandığı bilgisini paylaştı.
DSÖ Sözcüsü: M çiçeği için maske takmayı önermiyoruz
Bir soru üzerine, DSÖ’nün M çiçeği virüsüne karşı maske takmayı önermediğini kaydeden DSÖ Sözcüsü Jasarevic ise, bu virüsün yakın temasla bulaştığını kaydetti.
Jasarevic, M çiçeği virüsünün “daha bulaşıcı olduğu” ve “bulaşma yolunun değişebileceği” iddialarını hatırlatırken, hem bunlar hem de virüsün mutasyona uğrayıp uğramayacağını takip konusunda hazırlıklı olmanın önemine değindi.
Kovid-19 salgını sürecinden büyük dersler çıkarıldığını anımsatan Jasarevic, M çiçeği virüsüyle mücadele için de küresel işbirliğine ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.
Aşı faaliyetleri
Çeşitli ülkelerin sağlık kurumlarının paylaştığı bilgilere göre, çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların M çiçeği virüsü için de etkin koruma sağlayabileceği ifade ediliyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin sitesinde, JYNNEOS aşısının M çiçeği riskini azaltmada etkili olduğu belirtiliyor. En etkili yöntem olarak 28 gün arayla iki doz uygulama tavsiye ediliyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun internet sitesinde de “MVA-BN” veya “Modifiye Aşı Ankara-Bavarian Nordic”, AB ve İngiltere’de onaylı tek M çiçeği aşısı olduğu ifade ediliyor. Bu aşının ABD ve İsviçre’de JYNNEOS, Kanada’da IMVAMUNE ismiyle pazarlandığı belirtiliyor. Aşı 18 yaş ve üstü kişiler için kullanılabiliyor.
Avustralya Sağlık Bakanlığının internet sitesinde de M çiçeğine karşı JYNNEOS ve ACAM2000 aşılarının kullanılabileceği belirtiliyor. ACAM2000’in 12 aylıktan küçük bebekler için kullanımının uygun olmadığı aktarılıyor.
DSÖ, 9 Ağustos’ta aşı üreticilerine yaptığı çağrıda acil kullanım listesine yönelik sürecin başlatıldığını duyurdu. DSÖ, ayrıca iki aşının Acil Kullanım Listesi için değerlendirildiğini duyurmuştu.