Ankara’nın Keçiören ilçesindeki evinden çıkıp okuluna giderken Aralık 2023’te boş arazide bulunan çok sayıda sahipsiz köpeğin saldırısına uğrayan ve ağır yaralanan minik Tunahan, ilk günden itibaren tedavi ve takiplerinin yürütüldüğü HÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde geçen haftalarda 15’nci ameliyatını oldu.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Uzun öncülüğündeki ekip, yaklaşık 12 saat süren operasyonla Tunahan’ın başına deri nakletti.
Prof. Dr. Uzun, Tunahan’ın sağlık durumu ve bugüne kadar geçirdiği en büyük ve kritik ameliyatlardan biri olan deri naklinin detaylarını AA muhabirine anlattı.
Tunahan’ın başlangıçta durumunun çok ağır olduğunu, HÜ İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesinde hızla tedavi altına alındığını ve yoğun bakım süreçlerini atlattığını anımsatan Uzun, bu süreçte ciddi bir travma yaşayan Tunahan’ın fiziksel yaralarının yanında ruhsal yaralarına da odaklanıldığını söyledi.
Önce vücudundaki bütün yaralar kapatıldı
Çocuk hastanesinde bir yandan çocuk sağlığı ve hastalıkları bir yandan da çocuk cerrahisi uzmanlarınca fiziksel tedavisi sürdürülen Tunahan’ın çocuk ruh sağlığı uzmanlarından da psikolojik destek aldığını aktaran Uzun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Plastik cerrahi ailesi olarak bizler de bu acil dönemde kapatabildiğimiz yaralarını tedavi etmeye başladık. Ancak yaralanma miktarı çok fazla ve geniş olduğu için bu yaraların hepsi tek seferde, bir ameliyatla bitmedi. Çocuğumuz, çok fazla sayıda ameliyata girdi, her ameliyatta yaralarının belli bir kısmı kapatıldı. Bazen de yaralarını kapatmayıp, pansumanlarla takip ettik. Nihayetinde kafası hariç vücudundaki kalan bütün yaraları kapatabildik. Bu süre içerisinde ruhsal olarak da girdiği bu travmanın şokundan onu çıkartmaya çalıştık. Ve çocuğumuzu esas ameliyatına hazırladık.”
“Saçlı derisinde 4’te 3 oranında doku kaybı mevcuttu”
Tunahan’ın esas büyük ameliyatının “deri nakli” olduğuna işaret eden Uzun, çocukların baş gelişimlerinin her zaman vücudun diğer bölümlerine göre daha önde gittiğini aktardı.
Prof. Dr. Hakan Uzun, “Tunahan, bize başvurduğunda saçlı derisinde maalesef çok ciddi oranda, 4’te 3 oranında doku kaybı mevcuttu. Bu doku kaybı, vücudunun bir yerinden alınan dokunun mikrocerrahi yöntemle nakledilmesiyle kapatılabilecekti. Ancak vücudunun hiçbir yerinde maalesef bu kadar geniş bir doku bulunmuyordu.” ifadesini kullandı.
Bunun üzerine ameliyat öncesi Tunahan’ın sırt bölgesine balonla doku genişletme uygulaması yapma kararını aldıklarını belirten Uzun, şöyle devam etti:
“Dokuyu yeterince büyütebildikten sonra büyük ameliyata geçtik. Bu ameliyatta önce balonu çıkarttık ve onunla beraber kazandığımız deriyi ve kası aldık. Ardından boyun bölgesinde bulduğumuz damarlarda gerekli onarımları yaparak, baş bölgesindeki bütün doku eksikliğini kapattık.”
Prof. Dr. Uzun, bu yöntemin plastik cerrahinin temel yara bakım metotlarından birisi olduğunu, genellikle kanser nedeniyle memesini kaybetmiş kadınlarda kullanıldığını, bazen de Tunahan’ın durumuna benzer zor ve komplike durumlarda tercih edildiğini belirtti.
“Tunahan’ın içindeki yaralar da bir miktar iyileşiyor”
Tunahan’ın ameliyatının iki ayrı ekip tarafından gerçekleştirildiğinin, sadece plastik cerrahi değil farklı disiplinlerden uzmanlar ve sağlık personelinin büyük emeğiyle tedavisinde başarıya ulaşıldığının altını çizen Uzun, “Çocuğumuzun ameliyatı yaklaşık 11-12 saat sürdü. Bu tip ameliyatlar sonrası ilk 24-48 saat çok kritiktir. Saç teli kadar ince damarların nakli yapılıyor ve bu damarlarda özellikle çocuk hastalarda pıhtılaşma olabiliyor. Ne mutlu ki böyle bir durum yaşamadık, ameliyatımız başarıyla sonuçlandı, Tunahan, sonrasındaki ilk 24 saatlik yoğun bakım sürecini de atlattı.” diye konuştu.
Tunahan’ın doku kaybı veya revizyon ameliyatına gerek kalmadan sağlıkla taburcu edildiğini ve sağlık durumunun iyi olduğunu anlatan Uzun, “Tunahan, halihazırda pansumanlara gelip gidiyor. Kestirmek çok zor ancak bundan sonra da düzeltici ve estetik anlamda ameliyatları olabilir.” bilgisini paylaştı.
Bu sürecin Tunahan’ın iyileşme yanıtına göre belirlenebileceğini söyleyen Uzun, şunları söyledi:
“Tunahan şu an gayet iyi. Onu dışarıdan değerlendiren hekimler olarak, yaralarının iyileştiğini görüyoruz. Yüzündeki gülümsemeden içindeki yaraların da bir miktar iyileştiğini gözlemleyebiliyoruz. Çünkü en başta çok şoktaydı ama giderek toparladı, kendisine geldi. Bizlerle daha iletişim kurabilir bir noktada. O panik halinden, o şok halinden biraz uzaklaşmış durumda. Bu bizler için çok mutluluk verici bir durum.”
Prof. Dr. Hakan Uzun, Türkiye’nin ilk mikrocerrahi ameliyatlarının önemli bir kısmının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleştirildiğine ve bunda kendilerini de yetiştiren hocaların büyük emeğinin bulunduğuna dikkati çekerek, “Bunlar, Türkiye’de az sayıda yapılan, zorlu ameliyatlar. Bu ameliyatların gerçekleştirilebilmesi ülkemiz adına da gurur verici.” değerlendirmesinde bulundu.