Prof. Dr. Balık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla besin zehirlenmeleri ve bağırsak enfeksiyonlarının da daha fazla görüldüğüne dikkati çekti.
Bu hastalıkların bulantı, kusma, ateş, ishal ve karın ağrısı gibi belirtilerle seyrettiğini belirten Balık, “Sıcaklıkların artışıyla birlikte, gıda-hijyen zincirinde kolaylıkla bozulma yaşanıyor. Bu nedenle bu tip enfeksiyonları yaz dönemi daha sık görüyoruz. İnsanlar yazın dış ortamlarda, havuzlarda daha çok vakit geçiriyor, kolay bozulan gıdaları dikkatsizce tüketebiliyor. Bu da hastalıklara zemin hazırlıyor.” bilgisini paylaştı.
“Et, tavuk kestiğiniz bıçakla başka gıdaları temas ettirmeyin”
Yaz dönemi özellikle kırmızı et, tavuk, deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri gibi besinlerin kolay bozulduğunu aktaran Balık, şu uyarılarda bulundu:
“Evlerde özellikle yumurta, tavuk gibi ürünlere temas eden bıçak ve diğer malzemelerin başka gıdalarla asla temas etmemesi gerekiyor. Örneğin, tavuk kesilen bir tahta yıkanıp temizlenmeden et kesilmemesi gerekiyor. Dondurulmuş tavuk, kıyma gibi besinler çözündürüldüğünde tamamının kullanılması önemli, çözündürüp tekrar dondurulmaları çok yanlış.
Bir diğer önemli nokta da el yıkamak. Yaz aylarında düzenli el yıkamaya çok dikkat edilmesi gerekiyor. Su ve sabunla düzenli şekilde el yıkayarak, kendimizi bu tip hastalıklardan yüzde 50’den fazla oranda koruyabiliriz. Özellikle çocuklara düzenli el yıkama alışkanlığı kazandırılması ve yetişkinlerin de bunu uygulayarak çocuklara örnek olması önem taşıyor.”
Prof. Dr. Balık, bağırsak enfeksiyonlarının iyi yıkanmamış, çiğ yeşilliklerden de bulaştığına işaret ederek, “Çiğ tüketilen sebze ve meyvelerin, salata malzemesi olarak kullanılan yeşilliklerin önce çeşmede bol suyla yıkanması ondan sonra da sirkeli suda bekletilmesi gerekiyor. Yaz aylarında yıkanmadan çiğ tüketilen bu tip besinler mide-bağırsak hastalıklarına kolaylıkla sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.
“Geçmeyen, azalmayan ishal varsa sağlık kuruluşuna başvurun”
Besin zehirlenmesinde bulantı, kusma gibi mideyle ilgili semptomların ön plana çıktığını anlatan Balık, “Tifo, dizanteri, kolera, norovirüs gibi bağırsak enfeksiyonlarında ise ishal, karın ağrısı ve ateş daha fazla görülebilir.” diye konuştu.
Hastalıkların tedavilerinde de farklılıklar bulunduğunu aktaran Balık, şöyle devam etti:
“Burada temel nokta, özellikle çocuklar ve yaşlılarda ishal ve kusmayla kaybedilen sıvı ve elektrolitin hızlı bir şekilde yerine konulması gerekiyor. Çünkü mide-bağırsak hastalıklarına, bebekler, çocuklar ve ileri yaştaki kişiler çok daha fazla duyarlıdır. Kolera gibi sıvı kaybının çok fazla olduğu bağırsak enfeksiyonlarının ölümcül seyretme ihtimali de yüksektir. Bu nedenle geçmeyen, azalmayan ishal, kusma söz konusuysa, buna ateş de eşlik ediyorsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmasında yarar var.”
Bağırsak enfeksiyonları 8-10 gün devam edebilir
Prof. Dr. Balık, hafif seyreden ishallerde, haşlanmış patates, yağsız pirinç gibi ishal diyetine uygun gıdalarla beslenme ve bol su tüketiminin yararlı olacağını belirtti.
Hastalığın türüne göre, semptom görülme süresinin de değişebileceğini anlatan Balık, şunları kaydetti:
“Besin zehirlenmelerinin bir kısmı 2-3 saat içerisinde geçerken, bir kısmı 4-5 güne kadar sürebilir. Bağırsak enfeksiyonlarının 1-2 gün içinde iyileşeni de var 8-10 gün devam edebileni de var. Dolayısıyla süreden ziyade şikayetlerin ağırlığına göre sağlık kuruluşuna başvurulmasında yarar var. Uygun tedavi başladığında, hangi tür hastalık olursa olsun, tedaviye yanıt alınacaktır.”
Prof. Dr. Balık, dışarıda, restoranlarda bozuk olduğundan, hijyeninden şüphelenilen bir gıdanın asla tüketilmemesi gerektiğinin de altını çizdi.