AA muhabirinin, 1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası dolayısıyla Sağlık Bakanlığından edindiği bilgiye göre, iyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan normal büyüme ve gelişme için gerekli bir mineral olarak tanımlanıyor.
Havada bulunan iyodun toprağa çökmesiyle iyodu alan bitkilerle beslenen insanlar ve hayvanlar da bu mineralden yararlanabiliyor. İyot yetersizliği hastalıkları özellikle toprağında iyot yetersizliği olan bölgelerde görülüyor.
Çok az miktarda iyoda ihtiyaç duyan vücut için bu miktar yaşamsal önem taşıyor. İyot, tiroid bezinde tiroid hormonlarının yapımı için kullanılıyor. Tiroid bezinde sentezlenen hormonlar, kana geçerek vücutta çeşitli işlevleri kontrol ediyor.
Tiroid hormonları, normal büyüme ve gelişmeyi, beyinin normal çalışmasını sağlıyor, vücut ısısını düzenliyor, vücudun enerjisini kontrol ediyor ve sinir sisteminin çalışmasını sağlıyor.
İyot eksikliğine bağlı en çok guatr hastalığı görülüyor
İyot eksikliğine bağlı en çok guatr hastalığı görülüyor. İyot eksikliği, önlenebilir zeka geriliğinin en önde gelen nedenlerinden biri ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünü olarak gösteriliyor.
İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları, doğurganlık çağındaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklar olarak belirtiliyor.
Bebek ve çocuklarda, büyüme ve gelişme geriliği, öğrenme yeteneği ile okul başarısında azalma, gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma, guatr iyot yetersizliğinin oluşturduğu önemli sağlık problemleri olarak sıralanıyor.
Bir toplumda günlük olarak alınması gereken miktarda iyot alınamadığında sadece tek bir hastalık değil, bir dizi fonksiyonel ve gelişimsel bozukluk ortaya çıkabiliyor. Bunlar kısaca iyot yetersizliği hastalıkları olarak ifade ediliyor.
Az ama iyotlu tuz kullanılmalı
İyot yetersizliği, Türkiye’de de önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gösteriliyor.
İyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik, 1994 yılında Sağlık Bakanlığınca uygulamaya giren “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” sürdürülüyor.
Program kapsamında sofralık tuzların iyotlanmasına ağırlık verilirken, Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlandı.
Bu tebliğe göre sofra tuzu, doğrudan son tüketiciye sunulan, ince öğütülmüş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş işlenmiş tuz olarak tanımlandı ve sofra tuzuna 25-40 mg/kg oranında potasyum iyodat katılması zorunlu tutuldu.
Sağlık Bakanlığınca, fazla tuz kullanımının, çeşitli sağlık risklerini de doğurabileceğine dikkat çekilerek, “Az ama iyotlu tuz kullanımı”nın doğru olduğu vurgulanıyor.
İyotlu tuzun etkisini kaybetmemesi için güneşten ve nemden korunması, yemeklere en son ilave edilmesi gerektiği uyarısında bulunuluyor.