Enfeksiyon, kan ihtiyacı gibi riskleri ortadan kaldıran ve hastaya erken taburculuk imkanı sağlayan küçük kesi yöntemiyle yapılan kalp ameliyatının dünyadaki öncü isimlerinden Ukraynalı Dr. Oleksandr Babliaq, Türk cerrahlarla 3 ayrı ameliyata girdi.
“Minimal invaziv koroner baypas cerrahisi” yöntemini dünyaya tanıtan ve buna yönelik eğitimlerin verildiği Babliaq Akademi’nin kurucusu Dr. Oleksandr Babliaq, eğitim programı kapsamında Türkiye’de bu alanda çalışan kalp cerrahları ile buluştu.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serkan Durdu, Doç. Dr. Mehmet Çakıcı, Doç. Dr. Macit Bitargil, Doç. Dr. Serkan Burç Deşer ve Doç. Dr. Fatih Gümüş, Dr. Oleksandr Babliaq ile beraber 3 ameliyata girdi.
Ameliyatlar, Türkiye’nin farklı illerindeki kalp ve damar cerrahları tarafından da canlı izlendi.
“Küçük kesi” yöntemi komplikasyonları azaltıyor
Ukraynalı kalp-damar cerrahisi uzmanı Dr. Babliaq, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye-Ukrayna arasında tıp alanında eğitim işbirliği programı kapsamında özel izinle Rusya ile savaşın sürdüğü ülkesinden çıkabildiğini anlattı.
Savaş da olsa hiçbir olumsuz gelişmenin bilimin önüne geçemeyeceğini belirten Babliaq, insan hayatının bilimle kurtulabileceğini, bu nedenle özellikle kalp ve damar cerrahisindeki yeniliklerin önem taşıdığını ifade etti.
Babliaq, 24 yıllık meslek hayatının son on yılını küçük kesi ile yapılan operasyonlarda yoğunlaştırdığını söyledi.
Bu yöntemin açık cerrahiye göre çok büyük avantajlara sahip olduğunu vurgulayan Babliaq, şöyle devam etti:
“Bu, kemiğin kesilmeden, kaburgalar arasından kaslar korunarak yapılan bir yöntem. Kemik kesisi olmadığından, hastaların toparlanma süreci hızlı oluyor, yara yerinde enfeksiyon gelişmiyor. Cerrahlar için çok zor bir işlem olsa da hastalar açısından avantajları çok fazla. Obezite, şeker hastalığı gibi yüksek riski bulunanlarda bu cerrahinin uygulanmasıyla komplikasyon oranları azalıyor.”
“Türkiye’deki kalp cerrahları, bu teknikte dünyada lider konumda”
Babliaq, ilk kez 2018’de bu alanda eğitim programlarına başladığını ve ülkesinde o tarihten bu yana 600’ün üzerindeki hastaya bu yöntemle müdahele ettiklerini söyledi.
Türkiye’de de bu alanda uzmanlaşmış hekimler olduğunu aktaran Babliaq, “Türkiye’deki kalp cerrahları, özellikle küçük kesi ile yapılan bu teknikte dünyada lider konumda. Türkiye’de bu ameliyatlar hakkıyla ve iyi bir kalitede yapılıyor. Benim bu cerrahiyi yapan Türk meslektaşlarıma diyebileceğim tek şey, onları takdir ve teşekkür etmek olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türk hekimlerle birlikte, bu eğitim birçok ülkedeki cerrahlara verilecek”
Dr. Oleksandr Babliaq’la ameliyatlara giren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serkan Durdu cerrahinin birçok alanında minimal invaziv yöntemlerin önem kazandığını vurgulayarak, “Babliaq, bu cerrahinin dünyadaki önderlerinden biri ve bizler de kendisinden öğrendiklerimizi uyguluyoruz.” dedi.
Bu tekniğin çok daha fazla Türk cerrah tarafından yapılabilmesi amacıyla Türkiye-Ukrayna arasında bir akademi programı başlatıldığını anlatan Durdu, bu kapsamdaki ilk eğitimin Babliaq ve Türk cerrahlar tarafından 3 ayrı hastaya yapılan ameliyatla verildiğini ifade etti.
Durdu, “Hastaların hepsinde çoklu damar problemi vardı. Ameliyatlar, Babliaq tarafından geliştirilmiş küçük kesi yöntemiyle yapıldı. Ameliyatlar çok başarılı geçti ve hastalarımızın genel sağlık durumları iyi.” bilgisini verdi.
Türkiye’nin birçok ilinden ve KKTC’den kalp ve damar cerrahi uzmanlarının bu operasyonları canlı izlediğini belirten Durdu, “İlerleyen dönemde bu eğitimler, Türk hekimlerle birlikte Orta Doğu, Asya, Doğu Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki cerrahlara verilecek. Amacımız, ilerleyen dönemde Türkiye’deki tüm merkezlerde bu yöntemin yapılabilir hale gelmesidir.” dedi.
“Ameliyatlarda kullanılan tıbbi ürünlerin tamamı, Türkiye’de üretiliyor”
Durdu, Babliaq tarafından geliştirilen küçük kesi yönteminin uygulandığı operasyonlarındaki tıbbi ekipmanların tamamının Türkiye’de üretildiğini, bunun da Türkiye-Ukrayna arasındaki işbirliğinin en güzel örneklerinden olduğunu ifade etti.
Babliaq da aynı konuya ilişkin “Her zaman Türkiye’deki cerrahlardan bu alanda çok destek aldığımız için üretimde Türkiye’ye tercih ettik. Dünyada kullanılan bu ürünlerin hepsinde ‘Türk Malı’ yazıyor. Bunlar, bu yöntem için özel dizayn edilmiş ekipmanlar. Şu anda 38’den fazla ülkede kullanılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.