Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Expo Fuarı 2023‘ün ilk gününde düzenlenen panellerde helal tedarik zinciri, sektördeki riskler ve helal ekonomisinin geleceğine odaklanıldı.
Helal pazarının en önemli etkinliklerinden biri olan 9’uncu Dünya Helal Zirvesi, ilk gününde açılış töreninin ardından 2 oturumda 11 konuşmacıyı ağırladı. Malezya, Endonezya, Pakistan, Senegal, İspanya gibi ülkelerden helal sektörün önemli isimlerinin söz aldığı panellerde helal ekonomi altyapısı, helalde sahtecilik, helal tedarik zinciri konuları üzerine odaklanıldı.
Moderatörlüğünü Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Başkanı Zafer Soylu’nun yaptığı “Helal Ekonomi Altyapısı” başlıklı ilk panelde söz alan Barcelona Helal Hizmetleri Direktörü Javier Albarracin Corredor, Avrupa’da şu an 44 milyon Müslüman’ın olduğunu, bunun nüfusun yüzde 7’sine tekabül ettiğini ifade etti.
Corredor, Avrupa’da Müslüman nüfusunun 2030’da 58 milyona ulaşması ve bunun nüfusun yüzde 8’ine tekabül etmesinin beklendiğini, Avrupa’daki helal pazarın giderek büyüyeceğini ifade etti.
Pakistan Superior Üniversitesi Ticaret Hukuku Bölümü’nden Mufti Syed de helal pazarında etik çerçevede adalet, doğruluk, tarafsızlık, hesap verilebilirlik, şeffaflık, güvenilirlik gibi birçok hususa dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Syed, “Ayrıca etik insan kaynakları operasyonları yürütülmeli ve performans değerlendirmelerinde eşit bir değerlendirme yapılmalı.” ifadesini kullandı.
“Yeterli bir kodlama sisteminin olmaması helal sektörün sorunlarından biri”
Pakistan Helal Gelişim Konseyi Üst Yöneticisi (CEO) Asad Sajjad ise yeterli bir kodlama sisteminin olmamasının helal sektörün sorunlarından biri olduğunu belirtti.
Sajjad, dünyada ticaretin her alanında kodlamada evrensel bir dil kullanıldığını ifade ederek, “200’den fazla ülke veri toplamak için bu sistemi kullanıyor. Küresel ticaretin yüzde 98’i bu kodlama sistemine tabi. Helal ürünler için ise bir kod sistemi yok, dolayısıyla helal sektöre yönelik gerçek ve özgün veri de yok. Hangi ürün hangi ülkede üretilmiş, ihraç ya da ithal edilmiş bunları bilemiyoruz.” açıklamasını yaptı.
Helal ürünler pazarında ürün tanımlamalarının net olması gerekliliğine işaret eden Sajjad, yeni bir kodlama sistemin denenip geri bildirim alınması ve kılavuz doğrultusunda paydaşların eğitilmesi gerekliliğine dikkat çekti.
SMIIC Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Riadh Soussi de sektörde standardizasyon paradoksu olduğunu belirtti.
İslam İşbirliği Teşkilatı ve SMIIC arasında yeni bir işbirliğinin yapılması ve iki kurumun logolarıyla ortak bir marka oluşturması gerektiğini aktaran Soussi, “Bu markanın tüm helal tüketiciler tarafından tanınması ve KOBİlerin de bu markayı kullanmasıyla helal standartlar teşvik edilebilir. Bu uygulamanın helal sertifikasyonun yerine geçmesini değil onu tamamlamasını amaçlıyoruz. Bu yolla daha güvenilir bir sektör yaratabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Helal gıda sistemleri sessiz devrim gerçekleştiriyor ve ciddi fırsatlar getiriyor”
Helal Senegal Direktör Yardımcısı Diouf Deneba ise helal gıdanın Batı Afrika’da sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini belirterek, “100 milyon Batı Afrikalı, her 3 çalışandan 2’si helal gıda sektöründe çalışıyor, helal gıda sistemleri sessiz devrim gerçekleştiriyor ve ciddi fırsatlar getiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Deneba, helal gıda sürecinin düzenli bir şekilde yürütüldüğünde dünya pazarlarına daha fazla nüfuz edileceğini aktardı.
Nijerya Helal Teknik Komitesi Başkanı Nour Sani Hanga da ülkede helal farkındalığın artırılması için sosyal medya ve ülkeler arası networkten faydalandıklarına dikkati çekti.
Bosna Hersek Helal Kalite Sertifika Birim Başkanı Dr. Damir Alihodžić de yetkin kurumlardan akreditasyon belgesi alınmamasının, ihracata engel olduğu uyarısı yaparak, “Akredite olmayan bir kurum hammaddeleri denetleyemez, sadece kendi ülkesinde ya da bölgesinde çalışabilir, ihracat yapamaz.” dedi.
“Endonezya’da yeni bir yönetim sistemin geliştirilmesi gerekiyor”
Günün ikinci panelinde helal tedarik zinciri konuşuldu ve panele Uludağ Üniversitesinden Doç. Dr. Yüksel Okşak moderatörlük yaptı. Panelde söz alan Endonezya Batam-Bintan-Karimun Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Güçlendirilmesinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Kartika Listriana, Endonezya’da yeni bir yönetim sistemin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Malezya Helal Yönetim ve Ticari İnovasyon Merkezi’nden Doç. Dr. Harlina Suzana Ja’afar da, kendi ülkesinde helal sektörü geliştirmek için lojistik sistemini geliştirmeye odaklandıklarını belirtti.
Helal dostu lojistik bir çerçeve kurulması gerektiğine işaret eden Ja’afar, 38 liman paydaşıyla yaptıkları anketin sonuçlarını açıkladı ve helal dostu limanlar kurularak helal sektörünün geliştirilebileceği önerisinde bulundu.