Kahramanmaraş Şehit Akif Akçadağ Anadolu Lisesinde Almanca öğretmeni olarak görev yapan Çuhadar, AA muhabirine, ilk depreme uyudukları sırada yakalandıklarını söyledi.
Çuhadar, depremde eşi ve oğluyla canlarını zor kurtardıklarını ifade ederek, “Etrafımızdaki apartmanlar çöktü. Kahramanmaraş’ta o gece çok büyük bir tahliye vardı. Trafik, Kayseri yönüne doğru çok yoğundu. Eşimin Afşin ilçesindeki anne babasına gittik. İkinci depreme de o ilçede yakalandık.” dedi.
Nevşehir’de otelini depremzedelere açan hayırseverin yerinde bir süre kaldıklarını, daha sonra ailesiyle Trabzon’daki yurda yerleştiklerini dile getiren Çuhadar, en büyük sorunlarının gelecek planlaması olduğunu belirtti.
Çuhadar, 23 yıllık meslek hayatında Kovid-19 salgını dışında ilk defa böyle bir felaket nedeniyle okula gitmediğini vurgulayarak, “Hayatımda ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım, Allah inşallah devamını getirmez. Okula ne zaman başlarız bilmiyorum, öğrencilerimden de vefat edenler oldu.” diye konuştu.
“Çok büyük bir acı yaşadı ülkemiz”
Gaziantep’in İslahiye ilçesinde lokanta işleten 3 çocuk babası İbrahim Halil Kaya ise deprem gecesi havanın çok soğuk olduğunu söyledi.
Sarsıntıyla uyandıklarını anlatan Kaya, “Çocukların odasına girerken deprem o kadar şiddetliydi ki anlatılacak gibi değil, ev sanki olduğu yerde dönüyordu. Çocuklarımızı güvene almaya çalıştık. Kendi hayatımızdan vazgeçtik. Telefonları aldık, aşağı indik. Yanımızdaki evler hep yıkıldı. Enkaz altında kalanları gördük. İnsanlara yardımcı olmaya çalıştık ama elimizden bir şey gelmiyordu, her taraf enkazdı.” ifadelerini kullandı.
Kaya, kiracı olduğu dükkan için yıkım kararı çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
“Çıktık buraya geldik, evin şu anki durumundan bir haberdarım. Artık hepimiz kendi derdimize düştük. Canımızı kurtardığımıza şükrediyoruz. Üç evladımızı Allah bizlere bağışladı. Ölenlere rahmet, kalanlara sabır diliyorum. Çok büyük bir acı yaşadı ülkemiz. Devletimizden, milletimizden, Allah herkesten razı olsun. Bizi yalnız bırakmadılar, buraya kadar getirdiler. Yardım etti, konaklama ihtiyacımızı giderdiler.”
“Kelimelerle anlatılamıyor”
Kızının hafızlık eğitiminin de yarım kaldığını dile getiren Kaya, şöyle devam etti:
“Kızımın eğitim aldığı yer yıkıldı. Allah’a çok şükür ki o an evdeydi, kursta değildi. Pazartesi günü oraya bırakacaktık. Eğer deprem pazartesi olsaydı çocuklar orada olacaktı, verilmiş sadakamız varmış. O kadar çok yüz yüze baktığımız insanlar öldü. Şu anda bile resimlerine bakınca içimiz eriyor. Çok büyük bir şeydi, kelimelerle anlatılamıyor. İnsanın acısı nasıl kelimelerle anlatılsın?”