ÇOMÜ Devlet Konservatuarının öncülüğünde, üniversitenin Anafartalar yerleşkesinde kapılarını 3’üncü kez açan Otizm ve Müzik Yaz Okulu, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin müzik aracılığıyla kendilerini ifade etmelerini sağlamak, müzik terapiyi desteklemek ve otizm konusunda bilgi paylaşımını teşvik etmek, otizm ve müzik alanına uzman yetiştirmek amacıyla gerçekleştiriliyor.
Birçok üniversiteden 37 gönüllü eğitimcinin katkı sağladığı müzik yaz okuluna, 10’u müzik eğitimine yeni başlayan, 20’si ise mesleki müzik eğitimi alan 7-37 yaş aralığındaki otizmli gençler ve çocuklar katılıyor.
Kampta, müzik tutkunu otizmli genç ve çocukların yanı sıra aileleri ile 37 gönüldaş ile 26 uzman da yer alıyor.
Otizmli gençler ve çocuklar kampta, çalgı, ses, koro, ritim, dans ve solfej eğitimi alırken aileleri de alanında uzman kişilerce verilen konferans ve seminerlere katılıyor.
Yeteneği küçük yaşta keşfedildi, liseye birincilikle girdi
Güne çalgı eğitimiyle başlayan otizmli gençler ve çocuklar, eğitmenleri eşliğinde müzik odalarında bire bir çalışmalara devam ediyor.
Müziğe olan yeteneği küçük yaşlarda oyuncak piyanosunu çalarken keşfedilen ve Ankara Mamak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesine birincilikle giren 17 yaşındaki Çağrıhan Atyıldız da müzik kampına akordeonu ile katılan otizmli gençlerden biri.
Müziği çok sevdiğini dile getiren Çağrıhan Atyıldız, müzik kampında çalgı ve koro eğitimi aldığını söyledi.
Baba Cihat Atyıldız da Çağrıhan otizmli olduğu için küçük yaşlarda müzik konusunda eğitimci bulamadıklarını, bir ara spora yöneldiğini, 12 yaşında ise bir öğretmeninin vasıtasıyla akordeona başladığını anlattı.
ÇOMÜ öncülüğünde otizmli gençler ve çocuklara yönelik düzenlenen müzik okulunun 3 yıl önce 7 ailenin katılımıyla gerçekleştiğini ve katılımın günden güne arttığını aktaran Atyıldız, “Bu çocukların desteklemesi ve üniversiteye girişte yetenekle alınmaları yönünde talebimiz var. Üniversite sonrasında da istihdam problemi ortaya çıkıyor.” dedi.
Bu oluşumun Türkiye genelinde büyük bir farkındalık yarattığını dile getiren Atyıldız, “Çocuklar burada kendini geliştiriyor. Çağrıhan bu eğitim sürecinde daha fazla sosyalleşebildi. Müzikte enstrümanları kullanmada üst seviyelere geldi. Daha çok yolumuz var biliyoruz.” diye konuştu.
“Burada geçirdiğimiz bir hafta çok kıymetli”
Yaşar Üniversitesi Piyano Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi olan 37 yaşındaki Caner Serin de yaz okulunda yeteneklerini geliştiren öğrencilerden. Caner Serin, piyanoda klasik müzik, klasik Türk müziği ve caz eserler çalmayı seviyor.
Yaz okuluna 3’üncü kez katıldıklarını anlatan anne Filiz Serin, “Burada geçirdiğimiz bir hafta çok kıymetli. Değerli hocalarımız ve gönüldaşlarımızla çocuklarımız eğitimler alırken, biz aileler de çocuklarımıza konulan tanının, farklı boyutlarda incelemelerini, atölye çalışmalarını yapıyoruz, ara ara ritim çalışmalarına da katılıyoruz. Burada olmaktan çok mutluyuz. Çünkü birbirini anlayan aileler, bizleri iyi bilen, rahatlatan eğitimcilerle bir aradayız. Bu, bulunmaz bir fırsat.” dedi.
4 enstrüman çalıyor
Belli bir yaştan sonra otizmli olduğu fark edilen doğuştan görme engelli 28 yaşındaki Batuhan Kil, doktorların tavsiyesi üzerine özel eğitime yönlendirildi. Bir taraftan da müzik eğitimine başlayan Batuhan Kil’in absolut kulağa (mutlak kulak) sahip olduğu anlaşıldı.
Piyano eğitimi almaya başlayan Batuhan Kil, güzel sanatlar lisesinden mezun olduktan sonra Manisa Celal Bayar Üniversitesi Müzik Bölümünü tamamladı.
Piyano, ud, gitar ve çello çaldığını belirten Batuhan Kil, günün bir kaç saatini enstrüman çalarak geçirdiğini ve müzik yaz okulunda olmaktan mutlu olduğunu dile getirdi.
Müzik yaz okuluna 3. kez katıldıklarını anlatan baba Aydın Kil, “Burada müziğe yatkın otizmli gençler için farklı etkinlikler oluyor. Aynı zamanda ailelere de eğitim veriliyor. Çok büyük bir katkısı oldu etkinliklerin. Türkiye’nin farklı illerinden gelen eğitimciler sayesinde farklı eğitimler veriliyor. O eğitimciler de gittikleri illerde Batuhan gibi çocuklarla daha güzel diyaloglar kuruyorlar. Şu an 30 kişiye ulaştık ama bu sayının daha artmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Solfej dersinde bir ilki gerçekleştirdiler
Otizmli gençler ve çocuklar, bire bir derslerinin ardından aileleriyle birlikte uzman öğretmenler eşliğinde ritim etkinliği gerçekleştirdi.
Öğrencilerin bu etkinlikte topluluk halinde seslere, renklere, hareketlere uyumları üzerine çalışma yapıldı.
Otizmli bireyler, bu yaz kampında ilk kez tamamı otizmli bireylerden oluşan solfej dersinde bir araya geldi.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu da bu özel eğitimi yerinde görmek için solfej sınıfını ziyaret etti, öğrencilerin ve eğitimcilerin çalışmalarını dinledi.
Erenoğlu, ÇOMÜ Devlet Konservatuvarının koordinatörlüğünde, müziğe yatkınlığı olan otizmli bireylerin ve gönüllü eğitimcilerin katılımıyla kıymetli bir yaz okulu tertiplediklerini dile getirdi.
Otizmin sosyal bir konu olduğunu ifade eden Erenoğlu, “Otizm bir farkındalık. Bu farkındalığı fark edip, bu insanlara gerekli koşulları sağlayıp, önce sosyal hayata sonra da hayata kazandırmak gerekiyor.” dedi.
Sadece bu etkinlikle değil, bütün yıl boyunca bu sosyal sorumluluk projelerini sağlayacak bir ortam oluşturmak amacıyla üç bakanlıkla görüşme yaptıklarını aktaran Erenoğlu, sadece kısa süreli yaz okulu değil içinde müzik, güzel sanatlar ve sporun yer alacağı bir ortam oluşturacaklarını sözlerine ekledi.
