Alman Sanayi Federasyonu’ndan (BDI) Alman Sanayi Günü’nde yapılan açıklamada, Alman ekonomisinde toparlanmanın, aşılmışın dışında yüksek enflasyon ve nitelikli işçi açığının büyümeyi olumsuz etkilemesi nedeniyle geciktiği belirtildi.
BDI, Almanya’da bu yıl ekipman ve inovasyon yatırımlarında bir artış gördüğünü, ancak yüksek faizlerle inşaat sektöründeki düşüşün ekonomik tahminleri olumsuz etkilediğini belirtti.
BDI, küresel ekonomi için büyüme tahminini yüzde 2,7 olarak tahmin ederken, bunun da son 20 yılın ortalamasından tam 1 puan altında olması dikkati çekiyor.
“Almanya büyük zorluklarla karşı karşıya bulunuyor”
BDI Başkanı Siegfried Russwurm, konuya ilişkin değerlendirmesinde, BDI’nın Alman ekonomisinin bu yıl aşağı yukarı yüzde 0 büyüme beklediğini belirterek, “Küresel ekonomi yüzde 2,7 büyüyecek. Bizde sıfır, Almanya geride kalıyor.” ifadesini kullandı.
Russwurm, Alman ekonomisinde gözle görülür bir toparlanmanın en iyi ihtimalle önümüzdeki yıl içinde gerçekleşeceğini öngördüğünü, bununla birlikte ülke ekonomisinin, yaşlanan nüfus, enflasyonla mücadele, küresel siyasi gerilimler ile birlikte ekonomide dayanıklılık için daha yüksek maliyetler ve iklim değişikliğine ve dijital dönüşüme yapılan yüksek ön yatırımlar gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Siegfried Russwurm, “Birçok girişimcinin sabırsızlığı ve güvensizliği artıyor. Almanya büyük zorluklarla karşı karşıya bulunuyor. Politikacılar yapısal reformları sistematik bir şekilde ele almalı.” dedi.
KOBİ’ler dahil olmak üzere giderek daha fazla sayıda Alman şirketinin katma değer oluşturan ürünlerinin bir kısmını Almanya’dan çıkarmaya çalıştığını belirten Russwurm, Alman hükümetinin enerji arzını dönüştürmede büyük zorluklar gördüklerini ifade etti.
BDI Başkanı Russwurm, Almanya Federal Hükümeti’nden hızlı bir şekilde uygulanabilecek ve uzun vadede uluslararası rekabeti sağlayacak güvenli bir elektrik arzını garanti edecek bir konsept bulmasını beklediklerini aktararak, ülkede planlama ve onay prosedürlerinin hızlandırılması, yatırımlar için daha iyi vergi koşulları çağrısında bulundu.
Almanya-Çin ilişkilerine değinen Russwurm, iki ülke arasındaki ilişkilerin karmaşıklığına ve Alman şirketlerin satış ve tedarik pazarlarını stratejik olarak çeşitlendirme ve yeni ortaklıklar kurma sürecine dikkati çekerek, “Çin’i ayırmak gerçekçi değil ve zararlı olacaktır. Çin ile iklimin korunması ve ayrıca ticaret ve yatırım ilişkileri konusunda diyaloğa ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomi resesyonda
Almanya ekonomisi, alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılamasının etkisiyle bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 daralarak, teknik olarak resesyona girmişti.
Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 daralmıştı.
Ülke ekonomisi, Kovid-19 salgını sürecinde ortaya çıkan dar boğazlar hafiflese de faizlerin yükselmesi, ekonomiye güvenin azalması ve alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ortamında tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucu talepte yaşanan durgunluktan olumsuz etkileniyor.
Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4 büyüme bekliyor.
Önde gelen Alman ekonomi enstitüleri ise ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 0,3 büyümesini öngörüyor.