Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyüdü. 11 çeyrek üst üste büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi, böylece Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde en yüksek oranda büyüyen ikinci, G20’de de üçüncü ülke olmayı başardı.
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH’yi ilk çeyrekte hizmetler, inşaat ve finans sektörünün yukarı çektiğini belirtti.
Büyüme trendinin gücüne ilişkin göstergelerin zayıflamaya işaret ettiğini ifade eden Bürümcekçi, ”Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2023 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0,3 artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,8 artış göstererek büyüme eğiliminin zayıfladığına işaret etti.” dedi.
Bürümcekçi, harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerine göre, ilk çeyrekte özel ve kamu tüketimi ile yatırım harcamalarının büyümeyi yukarı çekerken, net dış talep ve stok azalışının ise olumsuz etkilediğini kaydetti.
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu ayrıntılarına bakıldığında, yatırımların makine-teçhizat ayağında yükselmeye devam ettiğini, inşaat yatırımlarının da toparlanmayı sürdürdüğünü aktaran Bürümcekçi, “Söz konusu çeyrekte inşaat yatırımlarında yüzde 1,3 artış ile toparlanma eğilimi devam ederken, makine-teçhizat yatırımları yüzde 8 ile hızlanmış durumda. Özel yatırımların göstergesi olan makine-teçhizat yatırımları, böylece son 14 çeyrektir üst üste yükseliş göstermiş durumda.” dedi.
“Deprem, büyümeyi çeyrekler bazında etkiledi ama büyüme ana eğilimini değiştirmedi”
Haluk Bürümcekçi, önümüzdeki dönem görünümü ele alındığında, ilk sinyallerin milli gelir büyümesinin ikinci çeyrekte iç talep kaynaklı olarak güçlendiğine işaret ettiğini söyledi.
Bu yıl için büyüme tahminleri üzerindeki risklerin, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem sonrası aşağı yöne döndüğünü belirten Bürümcekçi, şöyle devam etti:
“Ancak yılın ilk çeyreği ve ikinci çeyreğin ortasında yurt içi talepte güçlenme işaretleri (kredi kartı harcamaları ve perakende satışlar) devam ederken, dünya genelinde PMI endeksleri toparlanmasını sürdürerek eşik değerin üzerine çıkmış ve dış talep açısından olumlu sinyal vermiştir. Bu doğrultuda, depremin büyümeyi çeyrekler bazında etkilediğini (ilk çeyrek aşağı, ikinci çeyrek yukarı) ama büyüme ana eğilimini değiştirmediğini düşünüyoruz. Kısa vadede deprem kaynaklı bir miktar olumsuz etkilenme söz konusu olsa da iç talep artışının bu durumu fazlasıyla telafi ettiğine yönelik işaretler alınmaya devam edilmektedir. Bu doğrultuda, 2023 yılı için yüzde 3 düzeyinde olan büyüme tahminimiz üzerinde risklerin yukarı yönde olmaya devam ettiği söylenebilir.”
“Depremin olumsuz etkilerine rağmen iç talebin desteklenmesine yönelik politikalar etkisini gösterdi”
Econs Kurucu Ortağı ve Ekonomist Ferhat Yükseltürk de “Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4’lük beklenti, benim beklentime yakın seviyede gerçekleşti.” ifadesini kullandı.
Kredi genişlemesinin büyüme tarafında olumlu ayrışmış gibi durduğunu belirten Yükseltürk, depremin olumsuz etkilerine rağmen iç talebin desteklenmesine yönelik politikaların bu noktada etkisini gösterdiğini kaydetti.
Büyümenin ana kaynağı motoru olarak, hanehalkı tüketiminin ön plana çıktığını aktaran Yükseltürk, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Büyüme kompozisyonunda, büyük ihtimalle 2. çeyreğin geneline yayılan bir hızlanma göreceğiz. Burada mayıs ayına dair veriler var. En azından mayısın ilk 2 haftasına dair veriler var kredi büyümesi tarafında… Bu veriler, bize buradaki momentumun devam ettiğini söylüyor. Fakat mayıs ayından sonra özellikle haziran başıyla birlikte büyüme tarafında yavaşlama ve soğuma görebiliriz. Yılın genelinde ise büyüme performansının, yüzde 3,5-4 bandında gerçekleşebilmesi muhtemel gibi duruyor.”