AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 14 Mayıs seçiminin Türkiye’nin en önemli, en kritik, asrın seçimi olduğunu belirterek, “Çünkü 14 Mayıs’ta bu millet sadece kimin cumhurbaşkanı olacağına, sadece kimlerin milletvekili olacağına karar vermeyecek, bunun ötesinde 14 Mayıs seçimleri Türkiye’nin istikamet tayini seçimi olacaktır.” dedi.
İstanbul’dan AK Parti milletvekili adayı olan Kurtulmuş, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda Karadenizli Hemşehrilerle Bayramlaşma Programı’nda vatandaşların bayramını kutladı.
Bütün milleti hüzne boğan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremde 50 bini aşkın insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Kurtulmuş, “Önce o yıkıntılar içerisinden insanlarımız çadırlara, ardından konteyner kentlere ve şimdi de yavaş yavaş kalıcı konutlara yerleştirilmeye başlandı. Ümit ediyoruz ki bir yıl içinde konutlar bitirilerek, vatandaşlarımız daimi olarak yerleştirilmiş olacak.” diye konuştu.
Kurtulmuş, deprem bölgesindeki insanların yaşadığı büyük felaketin tesirlerini bildiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Ama sonunda diyorlar ki, ‘Evimizi, barkımızı yaparsa, bu durumdan bizi kurtarırsa yine Tayyip Erdoğan, yine Ak Parti kurtarır.’ Türkiye en kısa zamanda, Hatay’ı da Kahramanmaraş’ı da Adıyaman’ı da en çok hasar gören bu iller, 11 ilimizi de eskisinden daha güzel yapacak, yeni şehirler inşa edecek, Allah’ın izniyle Türkiye yaralarını tamamıyla sarmış olacak. Kamu kurum ve kuruluşları, STK, AK Parti belediyeleri deprem bölgesinde görevi başında. AK Parti’li belediyeler oralarda çalışıyorlar.”
14 Mayıs seçimlerine az bir süre kaldığını hatırlatan Kurtulmuş, “14 Mayıs seçimleri, Türkiye’nin tarihi dönüm noktalarında biridir. Türkiye’nin en önemli, en kritik seçimi bu seçimdir, asrın seçimidir. Çünkü 14 Mayıs’ta bu millet sadece kimin cumhurbaşkanı olacağına, sadece kimlerin milletvekili olacağına karar vermeyecek, bunun ötesinde 14 Mayıs seçimleri Türkiye’nin istikamet tayini seçimi olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye Yüzyılı sadece bir laf, bir seçim sloganı değildir”
AK Parti’nin Türkiye’deki vesayet odaklarını çöp tenekesine attığını, tarihin tozlu raflarına koyduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye’nin daha güçlü, daha büyük bir ülke olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Yüzyılı’nın sadece bir laf, bir seçim sloganı olmadığını dile getiren Kurtulmuş, “Türkiye Yüzyılı 21 yıllık süre içerisindeki kazanımlarımızın üstünde, bunlara altyapı olarak kabul edip telakki edip bunun üstüne daha güçlü, daha büyük bir Türkiye’yi dünya çapında bir ülke haline getirme hedefidir. Türkiye Yüzyılı’ndan kastımız; sözü güçlü, gücü etkili bir Türkiye’yi oluşturmaktır. 14 Mayıs seçimleri, bu anlamda bir istikamet tayini seçimidir. Türkiye bu yolda Cumhurbaşkanı’mızın öncülüğünde, AK Parti’nin parlamentodaki çoğunluğuyla Cumhur İttifakı’nın parlamentoda birinci ittifak olmasıyla yoluna Allah’ın izniyle koşar adım devam edecek, daha ileri hedeflere yürüyecektir.”
“Bu millet cevabını sandıkta verecektir”
Bir tarafta AK Parti’nin yaptıkları ve gelecek hedeflerinin olduğunu belirten Kurtulmuş, diğer tarafta hesap üstüne hesap, ayak oyunu üstüne ayak oyunu olan “yedili bohça, yamalı bohça” gibi bir koalisyonun olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, “Hani diyorlardı ya ‘5 partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı yardımcı olacak. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında İstanbul ve Ankara büyükşehrin başkanları.’ Hani diğerleri nerede? Diğerleri şimdiden hesabın içerisine girmiş görünmüyorlar.” dedi.
Gezi Parkı eylemleri sırasında bir kişinin “Anlamadın mı mesele ağaç değil.” dediğini aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesele neydi? Tayyip Erdoğan’ı yıkmak. Mesele neydi? AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırmak. Mesele neydi? Vesayet odaklarının Türkiye’nin başına yeniden bela olmasını temin etmek. Şimdi hani bunların ortak hedefi parlamenter sisteme geri dönüştü? Parlamenter sisteme geri dönüşün olduğunu iddia ettikleri bir ortak hedefleri vardı. Ama daha şimdiden Cumhuriyet Halk Partisi kendisi için parlamentonun çok önemli olmadığını ortaya koydu. Nasıl koydu? Diğer partilere, hepsini toplasan oyu yüzde 2, yüzde 2,5’i geçmeyecek partilerin tamamına 70 küsur milletvekili verdi. Yani adam ‘Anlamadın mı mesele ağaç değildir.’ diyordu ya, bunlar da şimdi diyorlar ki ‘Yahu anlamadın mı mesele, parlamenter sistem değil, mesele cumhurbaşkanlığından Tayyip Erdoğan’ı indirmektir. Ver cumhurbaşkanını, al milletvekilliği pazarlığını yaptık.’ Bu millet cevabını sandıkta verecektir. Türkiye bu istikamette yürüyüşüne devam edecektir. Ne yapacakları belli olmayan, hiçbir konuda ortak kanaatleri olmayan bu ‘yedi yamalı bohça’ gibi koalisyon hükümetini bu millet, Allah’ın izniyle iktidara getirmeyecek, iktidara taşımayacaktır.”
“Bu seçim cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçiminden ibaret değildir”
Kurtulmuş, rahmetli Adnan Menderes’in söylediği “Yeter söz milletindir” sloganının sadece 1950’li yılların şartlarına ait bir slogan olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Cumhuriyet Halk Partisinin, tek parti faşizminin o zaman temsil ettiği zihniyet şuydu, sözün de, kararın da milletin değil, bazı seçkin zadegan sınıfların olmasını isteyen bir anlayıştı. Millet bir şey anlamaz, bir şey bilmez, bu ülkeyi yönetemez, bir güruh olarak telakki ediliyordu. Vesayet odakları Türkiye’nin geleceğine ilişkin planlarını yapıyor ve milletin önünü kesiyor. Onun için Menderes ve arkadaşları ‘Yeter söz milletindir’ dedi. Bu millet 1950’de bu bayrağı aldı, kısa kesintiler dışında bu millet bu bayrağı hiç yere indirmedi, inşallah kıyamete kadar da indirmeyecek.”
14 Mayıs seçimini yaparken, sadece 14 Mayıs 1950’yi hatırlatmadıklarının altını çizen Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Orada var olan ve o seçimde ortaya çıkan iradenin kıyamete kadar bu ülkede var olacağını ve iktidar olacağını ilan ediyoruz. Diyoruz ki ‘Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir ve millet bu ülkenin sahibidir.’ Bu seçim cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçiminden ibaret değildir, Türkiye’nin istikameti seçimidir. Türkiye bu istikamette yürüyecek ve inşallah 14 Mayıs’ta sandıklar açıldığında sadece ve sadece sandıklar açılmayacak, Türkiye’miz yolunun kapıları, Allah’ın izniyle millet iradesiyle sonuna kadar açılacaktır.”