Göz doktorları, ultraviyole (UV) ışınlarının gözlere zarar verebileceğine ve uzun vadede katarakt, retina sorunları gibi ciddi göz hastalıklarına yol açabileceğine dikkati çekiyor.
Güneş gözlükleri ise UV ışınlarına karşı koruma sağlıyor. Ancak güneş gözlüğü seçiminde kaliteye özen gösterilmesi gerekiyor. Sahte ve düşük kaliteli gözlüklerin göz sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceği belirtiliyor.
Sahte gözlükler genellikle UV koruma özelliği taşımadıkları için gözleri zararlı ışınlardan yeterince koruyamıyor. Bu tür ürünler piyasada yaygın bir şekilde satılırken, orijinal ürünleri tercih etmek ve güvenilir satıcılardan alışveriş yapmak önem taşıyor.
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Alper Aras, güneş gözlüğünde dikkat edilmesi gerekenleri AA muhabirine anlattı.
Güneşin yüzde 98 oranında UVA ve UVB ışınlarına sahip olduğunu kaydeden Aras, bu ışınların zararlı etkisinden korunabilmek için gözlüklerde UV filtresinin bulunması gerektiğini söyledi.
Gözlük alırken çok koyu renklerin tercih edilmemesini öneren Aras, koyu renk gözlüklerin ışığın düştüğü ortamlarda göze fazla ışık gelmesine ve göz bebeğinin büyümesine neden olduğunu, bu durumda da gözün fazla ve zararlı ışık aldığını belirtti.
Çerçeve olarak geniş bir gözlük alınmasını tavsiye eden Aras, “Yanlardan, etraftan da güneş gözlüğünün etkisini azaltmamak lazım. Günümüzde çok güneş gözlüğü satılıyor, bakkallarda, marketlerde bile satılıyor. Bu gözlükler güvendiğimiz, bilinen optikçilerden alınmalı. Fiyatı da önemli ama üstünde UV filtresi var mı, polarizasyon özelliği var mı, bunlar daha önemli. Markadan ziyade gözlüğün UV korumalı, çok koyu olmayan, sarı ve yeşil tonlarını tavsiye ediyoruz. Çok siyah gözlükler deniz kenarında daha çok işe yarıyor ama normal, araba kullanırken, dışarıda yürürken veya AVM’de dolaşırken zararlı oluyor.” dedi.
Gözlük temizliğinin önemi
Güneş gözlüklerindeki polarizasyon etiketinin önemine değinen Aras, polarizasyonun fazla ışığın yansımasını engellediğini, göze etraftan yansıyan ışıkları azalttığı için zararlı ışınların az gelmesini sağladığını ve özellikle deniz kenarı gibi çok parlak ışıklı yerlerde göz sağlığını koruduğunu kaydetti.
Gözlüklerin günlük temizlenmesi ve kullanılmadığında kutusunda tutulması gerektiğini ifade eden Aras, “Güneş gözlüklerini dışarıda kullandığımız için enfeksiyon, mikrop barındırabiliyor. Özel gözlük temizleme bezleriyle temizlemek çok önemli. Ilık sabunlu suyla camlar yıkanabilir. Çünkü cam kalitesi kötü olduğu, bozulduğu, kirlendiği zaman da gözümüze zararlı ışınlar gelebiliyor. Onun dışında bazı optikçilerde özel temizlik, derin temizlik de yapılıyor. Günlük olarak akşam gözlüğümüzü temizlersek bu bize yeterli gelir.” diye konuştu.
Op. Dr. Aras, numaralı güneş gözlüklerine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“Eğer göz bozukluğu varsa numaralı gözlük yaptırma ihtiyacı oluşuyor. Güneş gözlüğü sadece numarasız olmuyor. Gözü bozuk olan insanlar da güneş gözlüğü yaptırıyor, bunlar numaralı takılıyor. Eğer kişinin yüksek numara miyopu, astigmatı varsa benim tavsiyem düz olmalı, oval, yüzü saran veya armut şeklinde olmamalı. Gözde astigmat varsa odak uzaklığı iyi yapılmalı. Yine sarı ve yeşil tonları tavsiye ediyoruz.”
Havuz ve deniz suyu zarar veriyor
Özellikle kontak lens kullananların yaz aylarında güneş gözlüğü kullanmaları tavsiyesinde bulunan Aras, göz sağlığı için lenslerin temiz kullanılmasının önemine dikkati çekti.
Güneş ışınlarının ve günümüzde çok fazla maruz kalınan dijital göz yorgunluğunun gözde kuruluğa yol açtığını dile getiren Aras, “Göz kuruluğu varsa, gözde yanma, batma, çapaklanma varsa önce bir göz doktoruna görünmelerini tavsiye ediyoruz. Eğer yaz aylarında denize, havuza girildiyse bunların da bazı yan etkileri olabiliyor. Klor fazlalığı olabiliyor havuzlarda, denizlerde dalgadan dolayı yüze çarpan toz parçaları kalabiliyor. Bunlara dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.
