TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Türkiye’nin, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD), İsrail’in Filistin’deki işgaline son vermesi, 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla kalıcı bir çözüme ulaşılacağı çağrısını yinelediğini bildirdi.
Yüksel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Anayasa Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Türkiye‘nin UAD‘deki sözlü sunumunu takip ettiklerini hatırlattı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun, 30 Aralık 2022’de UAD’den “İsrail’in, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında Filistin halkının insan haklarını etkileyen uygulamaları” hakkında danışma görüşü alınmasına karar verdiğini belirten Yüksel, 19 Şubat 2024 tarihinden itibaren 52 devletin yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve Arap Ligi temsilcilerinin Divanda sunumlar yaptığını dile getirdi. Cüneyt Yüksel, Türkiye’nin sözlü sunumunu ise dün gerçekleştirdiğini kaydetti.
UAD’deki süreçleri yakından takip ettiklerini bildiren Yüksel, uluslararası hukuk kurallarına riayet edilmesini sağlamanın tüm uluslararası toplumun görevi olduğunu vurguladı.
Cüneyt Yüksel, “Divan, bir kez daha İsrail’in tüm Filistin topraklarında yürüttüğü uygulamaları ele alırken, İsrail, Gazze’nin adeta insansızlaştırılması için vahşi bir saldırı sürdürmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, her türlü bahaneye sığınarak binlerce sivil insanı ayrım gözetmeden katleden İsrail’in, işgal, ilhak ve insansızlaştırma politikası artık zirve noktasına ulaşmıştır. Netanyahu yönetimi katliamlarını Gazzeli sivillerin sığındığı son nokta olan Refah’a da taşımaktan vazgeçmelidir.” dedi.
İslam dünyası ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplumun, sonu soykırıma varacak bir çılgınlığa izin vermemesi gerektiğini dile getiren Yüksel, UAD’deki sunumda Türkiye’nin, İsrail’in işgal politikalarıyla Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını engellendiğinin, İsrail’in işgalinin “derhal ve koşulsuz olarak” sona erdirilmesi gerektiğinin vurguladığını aktardı.
Cüneyt Yüksel, “Üçüncü ülkelerin, İsrail’in Filistin’deki işgalinin ve Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsünün değiştirilmesine yönelik adımlarının tanınmaması yükümlülüğü olduğunu hatırlatan Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı’nda bir kez daha İsrail’in Filistin’deki işgaline son verilmesi ve 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören kalıcı ve sürekli bir çözüme ulaşılması çağrısını yinelemiştir.” şeklinde konuştu.
“İnsan haklarını ihlal eden eylemlerin hesabının sorulması gerektiğinin altı çizilmiştir”
Türkiye’nin, İsrail’in, Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının kimlik ve statüsünü değiştirmeye ve Filistin halkına yönelik devam eden saldırılara kayıtsız kalamayacağını ifade ettiğini anlatan Yüksel, şöyle devam etti:
“Türkiye, İsrail’in, Doğu Kudüs dahil olmak üzere, işgal altındaki Filistin topraklarının kimlik ve statüsünü değiştirmeyi amaçlayan tüm tek taraflı eylem ve tedbirlerinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve koşulsuz olarak durdurulması gerektiğini bildirmiştir. İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden her türlü eylem ve tedbirinin hükümsüz ve geçersiz sayılması, insan haklarını ihlal eden eylem ve tedbirlerin yanı sıra uygulamaların da hesabının sorulması gerektiğinin altı çizilmiştir. İsrail’in, özellikle Kudüs şehrinin ve Harem-i Şerif dahil olmak üzere kutsal yerlerin yapısını ve statüsünü değiştirmeyi amaçlayan her türlü eylemi ve tedbirinin yok hükmünde sayılması, derhal sonlandırılması ve iptal edilmesinin gereğini yine mahkemede vurgulamıştır.”
UAD’de, sivillere yönelik tüm saldırıların kesin bir dille reddedildiğinin, kınandığının, sivillerin her koşulda ve her zaman korunmasının şart olduğunun belirtildiğine işaret eden Yüksel, Türkiye’nin, İsrail ile Filistin arasındaki daimi barışın tesisine, Gazze’de kalıcı ateşkesin ve Gazze’ye acil, kesintisiz insani yardım akışının sağlanmasına yönelik çabalarını sürdüreceğini bildirdi.
“Türkiye, haksızlığa ve zulme daima karşı durmuştur”
Cüneyt Yüksel, “Türkiye’nin, gelecekteki müzakerelerin sağlam bir ortamda yapılabilmesi ve bir kez başarıldığında nihai çözümün önümüzdeki yıllarda da devam etmesi için bir ‘Garanti Mekanizması’ fikrini de geliştirdiği yine mahkeme önünde ifade edilmiştir.” bilgisini paylaştı.
Türkiye’nin, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulmasının temin edilmesi için uluslararası baskı oluşturulması yönündeki çabalara öncülük ettiğinin altını çizen Yüksel, Filistinlilerin haklarını uluslararası planda sonuna kadar savunmaya devam edeceklerini vurguladı.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, şunları kaydetti:
“Kendi ırkından gayrı hiçbir insana, etnisiteye ve topluma varoluş ve yaşam hakkı tanımayan, bu uğurda atılan her adımı her katliamı meşru gören bir anlayış dünyayı bir kan gölüne çevirmiştir. İsrail ve onun destekçilerinin geçmişte olduğu gibi bugün de sağır, dilsiz ve kör oldukları, artık doğru yola dönmeyecekleri aslında ezelden bilinmektedir. Uluslararası toplumun üç maymunu oynayan tüm devletlerine, kuruluşlarına ve diğer aktörlerine şu hususu hatırlatmak istiyoruz; dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan insanlık dışı şartlar, ölümler, açlık ve sefalet var olduğu müddetçe hiç kimse insan olamaz, hiç kimse madden ve manen güvende, dirlik ve esenlikte bulunamaz, insanlığını soluyamaz. Türkiye, bu haksızlığa ve zulme daima karşı durmuş, her zaman olduğu gibi bugün de en kararlı şekilde dost, mazlum ve kardeş Filistin halkı ile madden ve manen birlikte olmuştur.”
“Filistin davasının gündemden düşmesine asla izin vermeyeceğiz.” diyen Yüksel, İsrail’in suçlarını örtmek için büyüttüğü karanlığa ışık tutmayı sürdüreceklerini söyledi.
İsrail’in hak iddia etmesine müsaade etmeyeceklerine dikkati çeken Yüksel, uluslararası hukukun yaşanan süreçte ciddi bir sınavdan geçtiğini belirtti.
Cüneyt Yüksel, “Filistinlileri, dünya kamuoyunda savunan ülkelerin başında gelen Türkiye, Batılı ülkeler İsrail barbarlığını meşru müdafaa bahanesiyle gizlemeye, savunmaya çalışırken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyada, Filistin’in, insanlığın, mazlumların sesi olmuştur. İsrail’in barbarlığını, savaş suçlarını ve kirli eylemlerini dünyaya haykırmaya ve ortaya koymaya devam edeceğiz. Hiçbir ülke hukukun üstünde değildir, İsrail’in hukuktan ve insanlıktan muaf olmadığını bir kez daha ifade ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesinden, faillerin yargılanması için gereken adımları atmasını beklediklerini ifade eden Yüksel, tüm süreçleri yakından takip ettiklerini sözlerine ekledi.