Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, alanda toplanan vatandaşların Berat Kandili’ni tebrik etti.
“Rabb’im bizleri sağlık, huzur ve afiyet içerisinde, sevdiklerimizle birlikte ramazan-ı şerife kavuştursun.” diyen Erdoğan, başta Gazze’de yaşayanlar olmak üzere gönül coğrafyasının dört bir köşesindeki mazlumlar için dua ettiğini söyledi.
<br class=”k-br” />
Sakarya’ya teşekkür borcu bulunduğunu belirten Erdoğan, “Geçen sene mayıs ayında tarihimizin en kritik seçimlerinden birini yaşadık. 14-28 Mayıs seçimleri Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde daima örnek gösterilecektir.” ifadesini kullandı.
Sadece katılım oranlarının yüksekliği itibarıyla değil, sonuçları açısından da mayıs seçimlerinin bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Millet olarak bugün geriye doğru baktığımızda nasıl bir badire atlattığımızı çok daha iyi anlıyoruz. Karşımızdaki ittifakın bugünkü durumunu gördükçe ‘Türkiye’nin ve Türk milletinin verilmiş sadakası varmış.’ diyoruz. İşte bu kritik cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde Sakarya’mız iradesine sahip çıkarak yine destan yazdı. Yüzde 65’er oy oranıyla bize destek olan Sakaryalı kardeşlerimin her birine şükranlarımı özellikle sunuyorum. Cumhur İttifakı’nın örnek dayanışmasını sergileyen Sakarya inşallah 31 Mart’ta çok daha güçlü şekilde inanıyorum ki yanımızda yer alacaktır.”
“Meydanda 60 bin kişi var”
Mitinge katılanların sayısını açıklayan Erdoğan, “Şu anda meydana bakıyorum, resmi rakamı istedim, resmi rakam ne biliyor musunuz? Şu anda meydanda elhamdülillah 60 bin kişi var. Zaten Sakarya’ya da bu yakışır. Bizim Sakarya’yla aramızdaki muhabbeti ancak gönül gözüyle bakanlar görebilir.” diye konuştu.
Erdoğan, “Bu muhabbeti dizelere dökecek olursak herhalde şu şekilde akıp gelirdi.” diyerek, “Hep haktan yanasın, yiğitsin, mertsin/Kimseye eğilmez başın Sakarya/Yeryüzüne indirilmiş cennetsin/Dünyada bulunmaz eşin Sakarya/Gönül ikliminin rüzgarı sende/Bahtımın bitmeyen baharı sende/Tarihimin şanı, zaferi sende/Sırtımı dayadığım dağsın sen Sakarya.” dizelerini seslendirdi.
Gönül coğrafyasının her rengini, her güzelliğini bağrında yaşatan, Kafkaslar’ın, Balkanlar’ın, Anadolu’nun her köşesinin kokusunu taşıyan Sakarya’ya hasret gidermeye geldiğini belirten Erdoğan, “Bu coğrafyanın vatan olmasında kanıyla canıyla teriyle bedel ödeyen, şehitler veren Sakarya, geleceğimize güvenle bakmamızın da teminatıdır.” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz’da dimdik ayakta durarak hainlere geçit vermeyen bu şehir Türkiye Yüzyılı’nın da yükselen yıldızı oldu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Milli Mücadele’de olduğu gibi 15 Temmuz’da da dimdik ayakta durarak hainlere geçit vermeyen bu şehrin Türkiye Yüzyılı’nın da yükselen yıldızı olduğunu belirtti.
Türkiye’nin demokrasi, adalet ve kalkınma mücadelesinin her safhasında Sakaryalıların yanlarında olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bir dönem bizimle birlikte olup da sonra yolunu ayıranların veya yolunu kaybedenlerin aksine Sakarya istikametini hiç bozmadı. Aynı şekilde Sakarya, ülkeye eser kazandırmak, millete hizmet etmek için çalışması gereken muhalefetin oyunlarına da hiç gelmedi.” diye konuştu.
Erdoğan, ülkenin ikinci büyük partisinin işi gücü bıraktığını ve kendi içinde saç saça, baş başa kavga ettiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Dün, Türkiye’yi yönetecek cumhurbaşkanı adayı diye karşımıza çıkardıkları genel başkanlarını çiğneyip geçtiler. Onun yanında cumhurbaşkanı yardımcısı diye şehir şehir dolaştırdıkları isimlerin ise yarın ne olacakları belli değil. Yaptıkları kongrenin üzerindeki şaibeleri, aday belirleme sürecindeki kirli pazarlıklar ve vahim iddiaları izledik. Öyle bir haldeler ki, dünya yansa, ülke batsa, kıyamet kopsa, millet feveran etse umurlarında değil. Kendi çıkarlarından, kendi şahsi kariyerlerinden başka hiçbir şeyi gözleri görmüyor. Aslında bunlar tek parti devrinden beri hep böyleydiler. Bunun için milletimiz rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a, kendi hayallerini paylaşan, kendi derdiyle dertlenen herkese sahip çıkmıştır.”
Kendilerinin 21 yıldır, ülkenin kalkınması ve gelişmesi için verdikleri mücadeleyle farklarını gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şimdi de ülkeyi Türkiye Yüzyılı belediyeciliğiyle mahalli idarelerde de dünyanın en üst ligine çıkarmak istediklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sakarya buna hazır mıyız?” sorusuna mitingdekilerin “Evet” diyerek cevap vermesi üzerine, “Milletimizden 31 Mart’ta sandıkta desteği, muhalefetin yaptığı gibi siyasi rant paylaşımı değil, işte bu vizyonu hayata geçirme iradesiyle talip ediyoruz. Bugün sizlerin karşısına da aynı hissiyatla çıktık.” ifadelerini kullandı.
Katılımcılara, “Sakarya’dan öyle bir ses verin ki Marmara’dan Karadeniz’e kadar duymayan kalmasın” diyen Erdoğan’ın, “Ayağa kalkmaya hazır mıyız Sakarya? Sakarya, 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim akşamı Sakarya’yla birlikte Türkiye haritasını Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız?” sözlerine alandakiler “Evet” diye karşılık verdi.
Erdoğan da “Rabb’im hepinizden razı olsun, maşallah.” dedi.
“Ezanlarımız susmasın, mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesin diye can verdik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’nın Türkiye’nin, Türkiye’nin de bulunduğu coğrafyanın kalbi olduğunu belirterek, “Tarih boyunca tüm hükümdarların, tüm imparatorlukların gözü hep bu coğrafyada oldu. Boğazları, İstanbul’u, Anadolu’yu almak için çok kanlı savaşlar yapıldı. Bu bakımdan Anadolu sadece medeniyetler beşiği değildir. Aynı zamanda bir medeniyetler mezarlığıdır. Bu topraklarda nice devlet kuruldu, hüküm sürdü ve yıkılıp gitti. Nice kral, nice kumandan en son nefesini bu topraklarda verdi.” diye konuştu.
Türk milleti olarak, Malazgirt’ten beri vatan olan bu toprakları müdafaa için mücadele ettiklerini, can verdiklerini kaydeden Erdoğan, “Bir asır önce Çanakkale’de ve Milli Mücadele’de yüz binlerce vatan evladını feda ederek, Anadolu’yu milletimizin mezarı haline getirmek isteyenlerin elinden kurtardık. Bayrağımız inmesin, ezanlarımız susmasın, mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesin diye can verdik, ter döktük.” şeklinde konuştu.
“Son teröristi etkisiz hale getirene kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz”
Erdoğan, son 40 yıldır da birliğe, beraberliğe, kardeşliğe kasteden bölücü terör örgütüne karşı mücadele yürüttüklerine işaret ederek, “Terör örgütü, askeriyle polisiyle kamu görevlisiyle korucusuyla kadını, yaşlısı, genci ve hatta bebeğiyle on binlerce insanımızı katlederek bizden kopardı. Çektiğimiz acıların, maruz kaldığımız ihanetlerin, ödediğimiz bedellerin haddi hesabı yok. Ama hamdolsun her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu cennet vatanı işgalcilere, hainlere, emperyalistlerin tetikçiliğini yapan teröristlere teslim etmedik.” diye konuştu.
Katılımcılara, “Bunları Cudi’de, Tendürek’te, Gabar’da gömdük mü?” diye seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildiğiniz gibi artık içeride terör örgütleri kalmadı. Hepsi de terk ettiler. Son olarak güney sınırımız boyunca bir teröristan kurmaya teşebbüs ettiler. Gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi harekatlarla bu senaryoyu da yırtıp attık. İnsansız hava araçlarımızla İHA’larımızla SİHA’larımızla Akıncı’larımızla değerleri evlatlarım, değerli kardeşlerim, gençler, bunları yok ettik ve bunları o mağaralarda yok ettik. Şimdi en son olarak ortaya hangi uçağımızı çıkardık? Şimdi de KAAN’ımızı çıkardık. KAAN’la beraber yine gökyüzüyle buluştuk.”
Erdoğan’ın, “Yaparsa” sözlerine katılımcılar “Erdoğan yapar” karşılığını verdi. Erdoğan da “Yaptık mı? Gene yapacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir terörist varsa buluyoruz, başını eziyoruz. Arkalarında kimlerin olduğuna bakmadan, son teröristi etkisiz hale getirene kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Tüm bu sürecin bize öğrettiği en önemli hakikat nedir biliyor musunuz; Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh-ü salah. Yani barış ve huzur istiyorsan savaşa hazır olmalısın.” diye konuştu.
“Türkiye ve Türk milleti olarak şayet bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşamak istiyorsak yapacağımız iş bellidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve Türk milleti olarak şayet bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşamak istiyorsak yapacağımız iş bellidir. Güçlü bir orduya, güçlü bir savunma sanayine sahip olacağız. Denizde sahip olacağız, havada sahip olacağız, karada sahip olacağız. Olduk mu? Olduk.” ifadelerini kullandı.
Başka ülkeler için bunların bir tercih olabileceğini ama Türkiye için her alanda güçlü olmanın bir mecburiyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Aksi takdirde bizi düşmanlarımıza karşı ne uluslararası hukuk koruyabilir, ne mensubu olduğumuz ittifaklar koruyabilir, ne de acizliği artık herkesin kabullendiği Birleşmiş Milletler (BM) koruyabilir. Bizi düşmanlarımıza karşı koruyacak olan tek şey bileğimizdir, kendi gücümüzdür, kendi imkan ve kabiliyetlerimizdir. Diğer türlü bize bu coğrafyada nefes bile aldırmazlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeği yakın çevredeki örneklerle acı bir şekilde gördüklerini kaydederek, şunları kaydetti:
“Bosna’da 30 yıl önce yaşanan katliamları hepimiz hatırlıyoruz. Avrupa’nın ortasında Boşnak kardeşlerimiz açıkça soykırıma uğradı. Batılı devletlerin ve kurumların kılı dahi kıpırdamadı. Irak’ta 2 milyon kişi resmen katledildi. Kimse dönüp bakmadı. Azerbaycan toprakları ve onun bir parçası olan Karabağ yıllarca işgal altında kaldı. Hocalı başta olmak üzere pek çok katliam yapıldı, kimse harekete geçmedi. Suriye’de 1 milyon insan vahşice öldürüldü, 12 milyon insan göçe zorlandı. Zulmü durdurmak için kimse adım atmadı.”
“Kameralar önünde İsrail’i eleştiren Batılı güçler, ordusuna silah desteğini sürdürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana çoğu çocuk, kadın ve sivil 30 bin masum Filistinlinin şehit edildiğini, 70 binden fazla sivilin yaralandığını aktararak, şunları söyledi:
“Ne Batılı güçler ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail vahşetini engelleyecek işe yarar bir çaba göstermedi. Tam 140 gündür İsrail’in işlediği insanlık suçlarını sadece seyrediyorlar. Öyle ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail’e acil ateşkes çağrısı bile yapmıyor, yapamıyor. Kameralar önünde yasak savma kabilinden İsrail’i eleştiren Batılı güçler, işgalci İsrail ordusuna her türlü silah desteğini vermeyi sürdürüyor. Allah korusun, yarın bizim başımıza da bir felaket gelse karşılaşacağımız manzara bundan farklı olmayacaktır.”
Aslında bunun yaşandığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye topraklarından ülkemize yönelik DEAŞ ve PKK tehditleri yoğunlaştığında, müttefik dediğimiz ülkeler topraklarımızda konuşlu hava savunma sistemlerini söküp götürdüler. Terörle mücadelede ihtiyacımız olan silahları, araç gereci, mühimmatı vermediler. Hatta bugün dünyanın en büyük üretici ve ihracatçıları arasında olduğumuz tabanca almamıza dahi engel oldular. Sonra ne oldu? Biz tabancamızı yapmaya başladık ve onlar bizden şimdi tabanca istiyorlar. Dolayısıyla KAAN savaş uçağına, Anadolu gemisine, Akıncı’ya, Kızılelma’ya, ANKA’ya, Atak’a, fırtına obüslerine, Altay tankına -burada Sakarya’da- çeşit çeşit füze sistemlerine sahip olmak bizim için bir beka meselesidir. Biz bunları yaptık mı? Şimdi onlar bizden istiyor.”
“Geçtiğimiz yıl 5,5 milyar dolarlık rekor ihraç tutarı yakaladık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyada 5. nesil savaş uçağı yapabilen 4 ülke arasına girmemizin gururunu yaşayamayanlar, dönüp kalplerindeki ülke ve millet sevgisini bir sorgulasın. Şayet, bu savunma sanayi projelerini hayata geçirmemiş olsaydık, Allah göstermesin bugün nasıl bir durumda olurduk düşünmek bile istemiyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Son 21 yılda savunma sektörüne yaptıkları yatırımların karşılığını hem güvenlikte hem ihracatta almaya başladıklarını vurgulayan Erdoğan, kendileriyle beraber dost ve kardeş ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke haline geldiklerini kaydetti.
Erdoğan, geçen yıl 185 ülkeye 230 çeşit ürün ihraç ederek 5,5 milyar dolarlık rekor ihraç tutarı yakaladıklarına işaret ederek, Sakarya’nın diğer alanlarda olduğu gibi bu mücadelede de ülkenin önde gelen şehirleri arasındaki yerini aldığını belirtti.
Savunma sanayinde sürekli yükselttikleri hedefler doğrultusunda azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdürdüklerinin altını çizen Erdoğan, “Yeter ki şu dört ilkeye sıkı sıkıya sahip çıkmaya devam edelim.” diyerek alandaki vatandaşlarla birlikte, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız.” sözlerini tekrarladı.
Erdoğan, “Bu irade 85 milyonuyla milletimizde yaşadıkça, Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı’nın doğuşunun önünü kimsenin kesemeyecektir.” dedi.
Türkiye’nin bugün bölgesel ve küresel bir güç hedefine sahip olmasının gerisinde son 21 yılda ülkeye kazandırdıkları eser ve hizmet altyapısının bulunduğunu söyleyen Erdoğan, ülkenin her şehrinin, her karış toprağının bu yatırımlardan istifade ettiğini dile getirdi.
“Sakarya’da son 21 yılda 183 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, Sakarya’da son 21 yılda 183 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarını belirtti.
Eğitimde şehre 3 bin 642 yeni derslik kazandırdıklarını, ikinci devlet üniversitesi Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesini kurduklarını hatırlatan Erdoğan, gençlik ve sporda 14 bin 500 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, 28 bin kişi kapasiteli şehir stadyumu başta olmak üzere 88 spor tesisi inşa ettiklerini kaydetti.
Sakaryalı ihtiyaç sahibi vatandaşlara 4,5 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını vurgulayan Erdoğan, 20 bin metrekare açık ve 103 bin metrekare kapalı alana sahip yeni bir adliye sarayı yaptıklarını bildirdi.
Erdoğan, sağlık hizmetlerine ilişkin, “Sağlıkta 1300 yataklı eğitim ve araştırma hastanesi başta olmak üzere toplamda 1946 yataklı 23 hastanenin de aralarında olduğu 59 sağlık tesisi hizmete açtık. Yapımı süren 1000 yataklı Sakarya Şehir Hastanemizi inşallah en kısa sürede tamamlayıp hizmete açacağız.” bilgisini paylaştı.
TOKİ vasıtasıyla 8 bin 501 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini aktaran Erdoğan, kentsel dönüşümde şehirde riskli yapı olarak belirledikleri 1740 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdiklerini söyledi.
Şehirdeki 7 atık su arıtma tesisiyle nüfusun yüzde 98’ine hizmet verdiklerini, Sakarya’da 2 millet bahçesi yaptıklarını aktaran Erdoğan, ulaştırmada 133 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu toplamda 401 kilometreye çıkardıklarını, Kuzey Marmara Otoyolu’yla İstanbul’a ulaşımı kolaylaştırdıklarını ifade etti.
“Sakarya’nın bütün ilçelerine doğal gaz arzı sağladık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre kazandırdıkları diğer hizmetleri şöyle sıraladı:
“Sakarya Üniversitesi Demokrasi Meydanı Tramvay Hattı için çalışmalarımız sürüyor. Sakarya’yı hızlı trenle buluşturduk. Şehir sınırlarımızdaki hızlı tren hattı üzerinde çalışmaların halen sürdüğü yerler bittiğinde Ankara-İstanbul arasındaki seyahat süresi 25 dakika daha azalacaktır. Sakarya’ya hızlı tren fabrikasını kurarak ülkemizin ihtiyacı olan tren setlerinin hızlı tren noktasında, hafif raylı sistem araçlarının milli imkanlarla üretilmesini sağladık. Tarım ve ormanda Sakarya’ya 2 baraj, 4 gölet, 61 taşkın koruma tesisi, 12 sulama tesisi ve 9 hidroelektrik santral tesisi inşa ettik. İnşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 57 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden 4 sulama tesisiyle 25 bin dekar araziyi daha sulamaya açacağız. Şehrin içme suyu ihtiyacının karşılanmasında önemli bir alternatif olacak Ballıkaya Barajı’nın inşasında yüzde 85 seviyesine geldik. Sakaryalı çiftçilerimize 10 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdik. Sanayi ve teknolojide 2 endüstri bölgesi, 6 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 24 araştırma geliştirme merkezi ve 5 tasarım merkezi kurduk. İstihdamı desteklemek için Sakarya’daki işverenlere toplam 6,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide, Sakarya’nın bütün ilçelerine doğal gaz arzı sağladık.”
Şehre kazandırılan yatırımlarla ilgili hazırlanan videonun izletilmesinin ardından konuşmasını sürdüren Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde bu yatırımları katlayarak arttıracağız. Nasıl olmasın? Kardeşlerim, şu anda cumhurbaşkanı bu kardeşiniz mi? Hükümet biz miyiz? Dolayısıyla biz hükümet olduktan sonra Sakarya’da yerel yönetimi bizlere verdiğiniz zaman hem yerel yönetim hem hükümet olarak bütün imkanlarımızla -bu ne demektir- Sakarya her türlü hizmeti görecek demektir. Ben bu duygularla hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Sakarya Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarıyla katılımcıları selamladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Cumhur İttifakı’mızın Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını sizlere emanet ediyorum. Emanete sahip çıkmaya var mıyız?” sorusunu yönelttiği alandaki katılımcılar, “Evet” diyerek karşılık verdi.
Daha sonra Erdoğan, Serdivan Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yusuf Alemdar ve ilçe belediye başkan adaylarını, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever ve MHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Alkaş ile sahneye davet ederek, katılımcıları selamladı.
AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ali İhsan Yavuz, Hasan Basri Yalçın ve Erkan Kandemir, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, AK Parti Sakarya Milletvekilleri Lütfü Bayraktar, Çiğdem Erdoğan, Ali İnci, Ertuğrul Kocacık ve Murat Kaya ile MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül de sahneye davet edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamladıktan sonra, “Sakarya, Cumhur İttifakı olarak gümbür gümbür sandıklara gidiyor ve sandıkları patlatıyor muyuz? 31 Mart akşamı ‘Sakarya saf çocuğu masum Anadolu’nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun.’ diyor muyuz? Sakarya, ben inanıyorum yine gümbür gümbür akacak ve buradan Türkiye’ye gayet güzel marşları dinleteceğiz. Tamam.” şeklinde konuştu.