Yalçıntaş, AA muhabirine, BMC’nin yürüttüğü projelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Son yıllarda dünyanın savaşlarla sarsılmaya başladığını belirten Yalçıntaş, ülkelerin savunma sanayisine yönelik yatırımları artırdığına işaret etti.
Kendilerinin de yaşanan son savaşlardan elde edilen tecrübelere göre yeni araçlar üzerinde çalıştıklarını dile getiren Yalçıntaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu savaşlarda edinilen tecrübeler de yeni ihtiyaçlar doğurdu. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin taleplerinde hem bazı değişiklikler hem de bazı daha evvel olmayan noktalar oluştu. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetleri ile geliştirmekte olduğumuz araçlar var. Bunların çok fazla detaylarını vermeyeyim, gelişme aşamasında olduğundan dolayı ama şunu söyleyebilirim; çok hızlı hareket kabiliyetine sahip, otonom özellikleri olan, uzaktan kullanma özellikleri olan akıllı araçlara bir yöneliş var. Bu anlamda da bizlerin de geliştirmekte olduğu yeni araçlar var.”
Fotoğraf: Mehmet Çalık/AA
“TULGA” 2025’te yollarda olacak
İlk kez İzmir’de düzenlenen TEKNOFEST’te sergilenen Türkiye’nin ilk yerli ve milli, doğuştan zırhlı SUV’u TULGA’ya ilişkin bilgi veren Yalçıntaş, aracın pikap versiyonunun da bulunduğunu söyledi.
Aracın doğuştan zırhlı olarak tasarlandığını belirten Yalçıntaş, şunları ifade etti:
“Şu anda TULGA aracımızın hedef kitlesi jandarma ve emniyet. Onların ihtiyaçlarına göre tasarlandı, onların ihtiyaçlarına göre üretildi. Şu anda prototiplerin üretilmesi bitti, test aşamasındalar. Bu testin en az 6 ay, çıkacak olan sonuçlara göre belki biraz daha uzun 8 veya 10 ay süreceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla test aşaması herhalde 2024 sonuna doğru biter. 2025 başında da inşallah bunu hem Emniyet Genel Müdürlüğü’müze hem de jandarmamıza vermiş oluruz. Bunun sivil versiyonu ne yazık ki olmayacak. Zırhlı bir araç olduğundan dolayı sivillere hitap eden bir araç değil.”
Motor çalışmaları
BMC’nin 4 tip yerli motor üzerinde çalıştığını, 400 beygirlik “Tuna” ismini verdikleri motorda seri üretime başladıklarını anlatan Yalçıntaş, “Bu motorun hem tüm tasarımı bize ait hem de yerli olarak üretiliyor. Dolayısıyla tüm hakları da bizim. Hiçbir lisans altında değildir. Bunu şu anda ‘Kirpi’ ve ‘Vuran’ gibi zırhlı araçlarımıza takıyoruz.” dedi.
Diğer 3 motor üzerinde çalışmaların sürdüğünü dile getiren Yalçıntaş, şöyle konuştu:
“İkinci geliştirdiğimiz motor bunun bir büyüğü, ‘Azra’ adını verdiğimiz 600 beygirlik motorumuz. Bunu 8×8 büyük askeri kamyonlara takacağız. Bu motorumuzun seri üretime giriş tarihi büyük ihtimalle 2025 ortası veya sonu olacak. Bu motorun aynı şekilde ‘Marin’, yani deniz versiyonunu da geliştiriyoruz. Bu su üstü insansız deniz araçlarında kullanılacak. Türk Deniz Kuvvetlerinin muhtelif deniz gemilerinde yardımcı motor olarak kullanılacak. Bu da 2025’in ortası gibi gözüküyor. Üçüncü geliştirdiğimiz 1000 beygir gücündeki güç grubu. Güç grubundan kastettiğimiz, motor var, transmisyon var ve soğutma grubu var. Bu fırtına obüslerinde kullanılacak. Seri üretime giriş tarihini 2026 sonları olarak hedefledik. Dolayısıyla 2026 sonlarından itibaren inşallah ürettiğimiz fırtına obüslerinin hepsi yerli güç grubuyla hizmete girmiş olacak. Bir de 1500 beygirlik güç grubumuz var. Altay tankımızı yerli olarak hareket ettireceğiz. Bunda da 2027 sonu 2028 başı gibi seri üretim gözüküyor. İnşallah bu 4 tip motorumuzla Türk Silahlı Kuvvetlerine ve de aynı şekilde dost ve müttefik ülkelerin silahlı kuvvetlerine hizmet edeceğiz.”
“2023’ü daha iyi rakamlarla kapatacağımıza inanıyoruz”
BMC olarak geçen yıl savunma sanayi kara aracı ihracatında Türkiye birincisi olduklarını belirten Yalçıntaş, şunları kaydetti:
“Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en iyi ordularından bir tanesi. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullandığı araçlar tüm ordular tarafından kullanılmak isteniyor ve büyük talep görüyor. Bu yüzden Türk savunma sektörünün ihracatı da her geçen gün artıyor. 2022 yılında biz Türk savunma sanayi kara aracı ihracatında Türkiye birincisiydik. Tüm Türkiye’nin savunma sanayii kara aracı ihracatının yüzde 45’ini biz gerçekleştirdik. Tüm üretimimizin yaklaşık yüzde 85’ini ihraç ettik. 2023 yılında bu rakamlar artarak devam etti. Dolayısıyla 2023’ü çok daha iyi rakamlarla kapatacağımıza inanıyorum. 2024’te de yeni ürünlerimizin devreye girmesiyle hem Türk Silahlı Kuvvetlerine hem de dost ve müttefik ülkelerin silahlı kuvvetlerine hizmet etmeye devam edeceğiz.”
