İran’ın Tebriz şehrinde düzenlenen 2. Uluslararası Turizm Fuarı’na katılan Türk şirketler, iki ülke arasında ekonomik, turistik ve toplumsal ilişkilerin gelişmesine katkı sağlıyor.
Tebriz, 4 gündür Uluslararası Turizm Fuarı ile 10. Ulusal El Sanatları Fuarı’na birlikte ev sahipliği yapıyor.
Tebriz Fuar Merkezi’nin farklı salonlarında 18-21 Ekim’de düzenlenen fuarlara başta Türk firmaları olmak üzere birçok ülkeden temsilciler katılıyor.
Uluslararası Turizm Fuarı’nda Türk Hava Yollarının (THY) yanı sıra Van’da faaliyetlerini sürdüren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) üyesi 8 turizm şirketi ile Van Doğa Sporları Derneği de stant açtı.
Fuar boyunca hem Türk şirketlerine hem de Türkiye’ye turizm turları düzenleyen yerel firmalara gösterilen ilgi dikkati çekti.
Fuardaki stantta misafirlerini ağırlayan THY İsfahan Müdürü Agah Selim Aluç, AA muhabirine fuarı değerlendirdi.
THY Tebriz ofisine de vekalet eden Aluç, Tebriz’in kendileri için önemli bir destinasyon olduğunu, İstanbul-Tebriz arasında kış sezonunda haftada 5, yaz sezonunda haftada 7 karşılıklı sefer düzenlediklerini aktardı.
Aluç, kara yolu ile Tebriz’e 2 saat uzaklıktaki Urumiye şehrinden de Anadolujet olarak haftada 2 gün İstanbul’daki Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’na uçuşları olduğunu söyledi.
Tebriz’de Türkçe konuşuluyor
Türkiye’den Tebriz’e gelenlerin dil ve kültür açısından bir sıkıntıyla karşılaşmadığını belirten Aluç, “Zaten görmüşsünüzdür herkesin Türkçe konuştuğu bir yer. Ben de geldiğimde memleketime gelmiş gibi hissettim kendimi.” diye konuştu.
Aluç, fuarlarda kurdukları acente ilişkileri neticesinde uçuşları artırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Van Doğa Sporları Derneği Başkanı Ömer Demez de Türkiye ile İran arasında doğa sporları alanında iyi ilişkilere sahip olduklarını ve bazı kurumlarla ortak spor etkinlikleri düzenlediklerini belirtti.
Geçen yıl Erdebil eyaletinin Mışkinşehr kentini ziyaret ettiklerini, İranlı sporcuların da Türkiye’ye geldiğini aktaran Demez, doğa sporları alanında karşılıklı ilişki ve gezileri artırmayı hedeflediklerini ifade etti.
Sporun yakınlaştırıcı bir özelliği olduğuna değinen Demez, bunun turizme de ciddi katkı sağladığını söyledi.
Van’la başladıkları turlara Trabzon, Konya ve Kapadokya’yı da ekledi
Türkiye’ye turistik turlar düzenleyen İranlı turizm şirketinin sahibi Simin Ahmedi, 22 yıldır bu alanda faaliyet yürüttüklerini, uzun süredir de Türkiye’ye turlar düzenlediklerini dile getirdi.
Türkiye turlarına Van ile başladıklarını belirten Ahmedi, daha sonra Trabzon’u, son üç yıldır da Konya ve Kapadokya’yı da bu turlara eklediklerini aktardı.
Gürcistan’ın Batum şehrine düzenledikleri turlarda da Trabzon güzergahını kullandıklarını söyleyen Ahmedi, “Karadeniz yolunu Samsun’a kadar çalışmışım. Ordu, Samsun, Trabzon ve Batum. 7-8 senedir Trabzon’a çalışıyorum. Biz her zaman çalışıyoruz. Yaz, sonbahar, kışın çalışıyoruz.” diye konuştu.
Trabzon’da otel işletmeciliği yapan Tansel Doksanbir de 20 yıllık otel işletmeciliğinin son 12 yılında İranlı turizm firmaları ile işbirliği yaptıklarını söyledi.
İranlı firmalarla çalışmalarının güzel ve verimli geçtiğini kaydeden Doksanbir, çözüm ortaklarına destek amacıyla fuara geldiğini, bunun her iki tarafın menfaatine olduğunu ifade etti.
Bölgenin turizm potansiyeli yüksek
Doğu Azerbaycan Eyaleti Kültürel Miras, Turizm ve El Sanatları Genel Müdürü Ahmet Hamzazade ise 2. Uluslararası Turizm Fuarı ile 10. Ulusal El Sanatları Fuarı’nı birlikte düzenlediklerini ve katılımdan memnun olduklarını söyledi.
El sanatları fuarında İran’ın 27 eyaletini temsilen 225 stant kurulduğunu kaydeden Hamzazade, turizm fuarında da Türkiye, Irak ve Ermenistan başta olmak üzere çeşitli ülkelerden şirketler ile İranlı firmaların 50 stant açtığını aktardı.
Hamzazade, Doğu Azerbaycan eyaletinin turizm potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, “Tebriz İran’ın kültürel ve tarihi bir kenti. 2025 eserimiz İran milli miras eserleri listesine kaydedildi. Tarihi Tebriz pazarı ve kentteki kiliseler UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. Aras Jeoparkı ve 3’ü Tebriz’de olmak üzere ülkedeki 54 kervansaray da aynı şekilde Dünya Kültürel Mirası Listesi’ne kaydedildi.” diye konuştu.
Ziyaretçiler, 10. Ulusal El Sanatları Fuarı’nda ülkenin dört bir yanından kilim, halı, seramik, çini, kaşikari, kalemzeni, ahşap oymacılığı, hat ürünleri, giysi ve süs eşyaları gibi onlarca el emeği ürünü görme fırsatı buldu.
Fuara el örmesi ayakkabıları tanıtmak üzere katılan Sümeyye Habibi, Kürdistan eyaletinin Merivan kentinden geldiğini söyledi.
“Klaş” adı verilen geleneksel ayakkabıların her şeyiyle el örmesi olduğunu belirten Habibi, tabanının erkekler, üst kısımlarının ise kadınlar tarafından örüldüğünü aktardı.
Ayakkabı tabanlarının büyükbaş hayvan derisinden yapılan iplerin yeniden örülmesiyle elde edildiğini söyleyen Habibi, üst tarafın ise yün ve pamuk ipliğinden imal edildiğini kaydetti.
Habibi, fuarda geleneklerinin bir parçasını tanıtma fırsatı buldukları için mutlu olduğunu ve gördükleri ilgiden de memnuniyet duyduklarını sözlerine ekledi.
