Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Dijital Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü 2. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Oğuz, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan babası Mustafa, annesi Fatma ve ablası Şengül Oğuz’u kaybetti.
Akevler Mahallesi’nde 6 gün sonra enkazdan çıkarılan ailesinin cenazelerini defneden Oğuz, Büyükdalyan Konteyner Kenti’nde acılarını bastırmaya çalışıyor.
Depremden yaklaşık 1,5 saat önce annesiyle yaptığı görüşmenin ekran görüntüsünü saklayan Oğuz, depreme arkadaşıyla yaptığı görüntülü konuşma sırasında tanık oldu.
“Duygularımı tarif etmem imkansız”
Oğuz, AA muhabirine, depremden saatler önce ailesiyle görüntülü konuşma gerçekleştirdiğini söyledi.
Annesiyle uzun uzun konuştuğunu aktaran Oğuz, “Gece 03.00’e kadar annemle muhabbet ettik. Son görüşmemiz olduğunu bilemezdim ki. Ardından vedalaştıktan sonra uyku tutmayınca arkadaşımı da aramak istedim.” dedi.
Oğuz, saat 04.00 civarında ise Hatay’daki çocukluk arkadaşı Emirhan Baz’ı aradığını, kısa bir süre sonra da depremin yaşandığını anlattı.
Bu dakikaların aklından hiç çıkmadığını aktaran Oğuz, “Arkadaşımın elindeki telefon sallanmaya başlayınca deprem olduğunu fark ettik. ‘Ne oluyor?’ derken elindeki telefon düştü. Sonra da görüntü gitti. O arkadaşımla depremden 4 gün sonra bizim evin enkazının bulunduğu alanda buluştuk. Duygularımı tarif etmem imkansız.” diye konuştu.
Oğuz, depremin ardından, Çanakkale’deki bir polis akrabasıyla Hatay’a geldiğini, gördüğü manzara karşısında çok üzüldüğünü dile getirdi.
“Beni teselli eden tek şey ailemin cenazesine ulaşabilmek oldu”
Evlerini ve yakınındaki parkı tanıyamadığını vurgulayan Oğuz, “Akevler Mahallesi’ndeki evimiz de adeta yok olmuştu. Binadan sadece kapı komşularımız sağ çıktı. Onlarla apartmandaki diğer cenazelerin çıkarılmasını bekledik. Evimizin civarında ailemden birilerinin cenazesinin bekledim. Arama kurtarma ekipleri, ailemin cenazesini enkazdan çıkardı. Beni teselli eden tek şey ailemin cenazesine ulaşabilmek oldu. Onların kabirlerini ziyaret ediyorum.”