Altun’un, Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketi ve uluslararası dayanışma ve desteklere ilişkin kaleme aldığı makale Euronews’ın haber portalında yayınlandı.
Makalede, Türkiye’nin 6 Şubat’ta benzeri görülmemiş yıkıma neden olan bir doğal afet yaşadığını anımsatan Altun, Türkiye’nin güneyini sarsan iki büyük depremin, Avusturya’nın toplam yüzölçümünden daha büyük bir alanı ve 13 milyondan fazla insanı etkilediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türk hükümetinin elindeki tüm kaynakları afet bölgesi için seferber ettiğini vurgulayan Altun, ilk hasar tespitiyle birlikte daha önce görülmeyen büyük bir yıkım yaşandığının netleştiğini ifade etti.
“Tüm zamanların en büyük arama kurtarma operasyonu”
Altun, depremin ilk anından itibaren arama kurtarma ekipleri, askeri personel, güvenlik güçleri ve sağlık çalışanlarının deprem bölgesine hızlıca sevk edildiğini, devletin müdahalesini yönetmek üzere de Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere devletin en üst kademelerinin bölgeye gittiğini anlattı.
Etkilenen alanın büyüklüğü ve yerel acil yardım görevlilerinin de depremden etkilenmesi dolayısıyla hükümetin, uluslararası desteğe ihtiyaç duyulduğu sonucuna vararak ilk defa 4. seviye alarm verdiğine işaret eden Altun, şu ifadeleri kullandı:
“Sabahın erken saatlerinde yaşanan yıkıcı depremin haberi dünyaya yayılırken Türkiye, dünyadan daha önce görmediği kadar destek ve dayanışma gördü. Birçok uluslararası kuruluş ve yabancı devlet, destek tekliflerini ve taziye mesajlarını iletti. Bu büyük destek, Türk halkına moral veren en önemli unsur olmuştur. Depremleri takip eden iki haftalık dönemde 80’den fazla ülke deprem bölgesine 10 bin civarında arama kurtarma personeli gönderdi. Bu uluslararası koalisyon, sahada çalışan 200 bini aşkın acil durum personeliyle birlikte tüm zamanların en büyük kurtarma operasyonuna imza attı. Bu mert arama kurtarmacılar, 14 gün boyunca enkazda canlı ararken, kendi hayatlarını tehlikeye attı. Birbiri ardına yaşanan mucizelere bizler şahsen şahit olurken dünyanın dört bir yanındaki milyonlar yaşananları televizyondan takip etti.”
“Cumhurbaşkanımızın yeniden inşa sözünü tutacağından herkes emin olmalıdır”
Altun, gösterilen küresel dayanışmanın binlerce canın kurtarılmasında doğrudan ve görünür bir etkide bulunduğunu vurguladı.
Türk hükümetinin arama kurtarma faaliyetlerini tamamlamasıyla birlikte tüm gözlerin iyileştirmeye, ihya ve yeniden inşa etmeye çevrildiğini bildiren Altun, şunları kaydetti:
“Bir milyondan fazla insanı yerinden eden, yarım milyondan fazla binanın yeniden inşa edilmesini gerektiren ve tahminlere göre 100 milyar dolarlık zarara yol açan bu afetin ardından çok büyük bir görevimiz var. Şimdiye dek bir numaralı önceliğimiz, depremzedelerin barınma, sağlık, gıda, maddi kaynak ve kıyafet gibi acil ihtiyaçlarının karşılanması oldu. Türk hükümeti, STK ve uluslararası toplumun destekleriyle, bu ihtiyaçların karşılanması noktasında hızlı ve kararlı davrandı. Tüm bu süreç boyunca üst düzey yetkililer depremden etkilenen bölgeleri sürekli ziyaret ederek depremzedelerin gerekli desteği almasını sağladı. Ülkemiz el birliğiyle yaralarını sararken tam olarak iyileşmek için uzun ve zorlu bir yola çıktı. Vatandaşlarımızın acil ihtiyaçları karşılanırken, Türkiye açısından yeniden inşa süreci başlıca sınama haline geldi. Cumhurbaşkanımız, bir yıl içerisinde konutları teslim etme sözü vererek depremzedelerin yüreğine su serpti. İzmir ve Elazığ’da yaşanan afetlerden sonra devletimizin yeniden inşa sözünü nasıl tuttuğu hatırlanacaktır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kez de sözünü tutacağından herkes emin olmalıdır.”
“Zor zamanımızda dostlarımızın yanımızda olduğunu biliyorum”
Maliyetin onlarca milyar dolara ulaşması nedeniyle bu yeniden inşa sürecinin kapsamının benzersiz olduğuna dikkati çeken Altun, Türk hükümetinin bu zorlukla başa çıkmaya hazır olduğunu ifade etti.
“Depremden etkilenen bölgeleri ihya etmeyi, güçlendirmeyi ve daha güvenli kılmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesini yapan Altun, şöyle devam etti:
“Yaşanan yüzyılın afetinin üzerinden 1,5 ay geçti. Bu süre zarfında hiç kimsenin veya hiçbir ülkenin görmemesi gerektiği kadar kayıp ve yıkıma şahit oldum. Ama aynı zamanda Türk milletinin dayanıklılığını ve birliğini gördüm. Aynı şekilde küresel dayanışmanın önemini ve insanlığın cömertliğini müşahede ettim. Geçmiş deneyimlerimiz ışığında Türkiye’nin dünyanın her yerinde müttefikleri olduğunu ve bu zor zamanımızda dostlarımızın yanımızda olduğunu biliyorum. Türkiye olarak destekleri için tüm devletlere, uluslararası kuruluşlara ve halklara teşekkür ediyoruz.”
Türkiye’nin afetin hemen ardından ortaya çıkan zorlukların birçoğuyla başa çıktığını belirten Altun, “Önümüzdeki dönemde bizi zorlu bir mücadele bekliyor. Ülkemizin, depremin hemen sonrasında gördüğü dayanışmanın süreceğini ümit ediyorum.” görüşünü dile getirdi.
Birleşmiş Miletler, Avrupa Birliği ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın düzenleyeceği toplantılar, etkinlikler ve Uluslararası Bağışçılar Konferansı’na değinen Altun, “Verilecek uluslararası destek Türk halkının acılarını hafifletme çabalarımıza katkı sağlayacak.” ifadesini kullandı.